Kızılay eskisi gibi değil artık; Başkent’in cazibe merkezi olmaktan çıkıyor.

Kızılay’a gitmek, caddelerinde dolaşmak, mağazalarından alış veriş yapmak eskisi gibi çekici gelmiyor insanlara. 
10-15 yıl öncesine kadar böyle miydi?

“Nereye gidiyorsun, Kızılay’a…” “Nerden geliyorsun Kızılay’dan…” “Hadi gel Kızılay’a gidelim gezmeye…” 
Özellikle gençler için bir çekim merkeziydi; buluşma noktasıydı Kızılay. 
Ama bugün 13-15 yaşına gelmiş fakat Kızılay’a henüz hiç ayak basmamış gençler var.

Neden Kızılay cazibesini kaybetti?

Bu sorunun tek bir cevabı yok elbet.

Ama öne çıkanların, Ankara’nın hemen her ilçe merkezinde AVM’ler, çarşılar yapılmış olması ve Kızılay’ın trafik/park sorunu olduğu muhakkak. 

Kızılay’a araçla gitmek büyük bir çile. Gittiniz diyelim aracınızı nereye park edeceksiniz muamma…  
Metroyla gidecek olsanız, her bulunulan yerde hat yok, durak yok. Hele Kayaş, Etimesgut, Sincan, Gölbaşı gibi merkeze uzak ilçelerde iseniz, otobüs, dolmuş büyük dert.
Hal böyleyken insanlar zorunlu olmadıkça Kızılay’a gitmiyor, yeni nesil Kızılay’a ihtiyaç hissetmiyor. 
Demem o ki Kızılay zamanla Ulus’a dönüşüyor. 
Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş Bey de aynı düşünce de ki, “gençleri Kızılay’a nasıl çekeriz”in derdine düşmüş.

Başkan Yavaş, Ankara Turistik Otelciler Derneği’nin ekim ayı toplantısında yaptığı konuşmada, “Zafer Çarşısı’nı canlandırarak gençleri Kızılay’a çekebilir miyiz” düşüncesinden hareketle, oradaki dükkanları kitap kafelere dönüştürmeyi planladıklarını söylüyor.
Yavaş’ın sözleri şöyle: “Gençleri Kızılay’a çekmek için, buraya kitap kafe yapmayı planlıyoruz. Bir yerin kullanılabilmesi için canlanması lazım. Yoksa Kızılay da Ulus gibi çöküntü olacak. Çalışmalar yüzde 90 oranında tamamlandı. Tahmin ediyorum bir-iki yıl içinde yapılacak.” 
Zafer Çarşısı’nın altında bulunan ve sayıları 60 civarında olan dükkanı kafeye çevirmek can çekişen koca Kızılay’ı kurtarır mı? 

Tek başına zor tabi… 

Oysa öncelikle Kızılay rahatlatılmalı… O otobüslerden, dolmuşlardan arındırılmalı. Toplu ulaşım sadece yer altından olacak şekilde sağlanmalı. 

Ve o bölgedeki büyük kamu kurumlarının merkez dışına taşınması gündemde malum. Bu çalışma hızlandırılıp, yerlerine halka açık meydanlar, bahçeler, yeşil alanlar, yer altı oto parkları yapılmalı.
Bunlar zor olan tabi. Başkent’in genel kalkınmasıyla alakalı bir durum. Ondan olsa gerek hiçbir yetkiliden bu yönde açıklamalar, hedefler duymuyoruz.

Neticede, Kızılay için pansuman değil ameliyat gerekiyor. Aksi halde kaybedeceğiz.