Kitap okumak ceza olursa
Bu genç yaşımda daha neleri görüp, geçireceğim gerçekten merak ediyorum. Türkiye’de cezalar ve ödüller gündem yaratıyor, ancak konuşulan gündem iz bırakıyor. Zaten Dünya olarak Covid19 yüzünden perişan olmuş durumdayız. Akrabamız, eşimiz dostumuz kısacası hemen, hemen tüm insanlık virüse direnmeye devam ediyor. Virüsle mücadelenin devam ettiği süreçte virüsün gölgesinde yaşananlar şok etkisi yaratıyor.
Yapılan son araştırmalara göre Türkiye’de vatandaşlarımız kitap okumak için kendilerine 1 dakika süre ayırmış durumda. Televizyon izlemek için 6 saat zaman ayıran vatandaşlarımız, 3 saatlerini ise internette harcıyorlar.
Bu bilgiler ışığında; yapılan son açıklamaya göre, maske takmayan vatandaşlar evde karantina altına alınacak ve karantina sürecinde ise “kitap okuma cezası” ile baş başa kalacak. Virüs nedeniyle kitap okuma cezası verilmesi ise Türkiye genelinde yoğun tepki çekti. Twitter ve sosyal medya aracılığıyla iletilen tepkilerin çoğu haklı isyan olurken, çoğu ise güldürdü.
Ama üzüldüğüm bir nokta var; bir yazar ve bir okur olarak fikrimi belirtmek istiyorum. Kitap okumak zihnimizi geliştireceği gibi ruh halimizi düzeltir ve daha verimli bir hayat yaşamamıza yardımcı olur. Ancak kitap okuma saatinin ortalama 1 dakika olduğuna baktığımızda ise bu cezanın ne kadar mantıklı olduğu merak konusu.
Diğer yandan insanların açık, açık kitap okumaya zorlanması komik bir durum. Yanlış anlamayın ancak kitap okuma cezası alan vatandaş neden kitap okuma cezası aldığını otursun düşünsün ve kendi durumuna üzülsün.
Maske takmadığı ve karantinadan kendi kafasına göre evden ayrılan “birey” kusura bakmayın bir zahmet kitap okuyarak kendini geliştirmeli. Çünkü “aklı ermez” dediğimiz çocuklarımız bile maske takıldığında elini kulağına götürmezken, virüsün dikkate alınmadığında can aldığını önemsemeyen bir kişini bırakın kendine, ülkeye hayrı dokunması beklenmez...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.