Kerkük
“Ankara’nın taşına bak,
Gözlerimin yaşına bak.
Biz Irak’ta esir olduk,
Şu feleğin işine bak.”
Pazartesi günü Kerkük’te yapılan yerel seçimlerde tarihte ilk kez bütün Türkmenler tek liste halinde seçime girdi. Resmi olmayan sonuçlara göre bütün Türkmen bölgelerinde en çok oy alan liste Birleşik Irak Türkmenleri Cephesi oldu. İnşallah Kerkük’teki seçimler Türkmenlerin varoluş mücadelesi açısından hayırlı bir şekilde neticelenir.
Anadolu’nun ayrılmaz bir parçası olan Kerkük, bir asır önce oldubittiye getirilerek Türkiye’den adeta koparıldı. Kerkük’ü bırakmak zorunda kalsak da soydaşlarımız atalarının topraklarında yaşamaya devam ettiler. Şairin deyimiyle mağara devrinden kalmış insanlar Kerkük’te Türkmenlerin varlığına dahi tahammül edemedi ve yıllarca soydaşlarımız akılalmaz baskılara, zulümlere maruz kaldı.
Türkmenlerin varlığını hazmedemeyenler sürekli değişti. Saddam da Kerkük’teki Türk varlığını sindiremedi Barzani de... Yıllarca Türk kimliğini Kerkük’ten söküp atmak için yapmadıkları kalmadı. Kadim Türk yurdu olan Kerkük’te de zalim değişti ama zulüm değişmedi, zaman sular gibi aktı geçti ancak Türkmen analarının gözündeki yaş yıllarca dinmedi.
Resmi seçim sonuçları ne olursa olsun “Onların Batısı varsa bizim Ankara’mız var.” bilinciyle hareket eden ve Kerkük’teki Türkmen varlığını korumak için bir araya gelen Türkmenleri Barzani’nin hayaliyle yanıp tutuştuğu sözde devletinden korumak Türkiye’nin ve Türk milletinin namus borcudur. Türkiye Cumhuriyeti Devleti var olduğu sürece Kerkük’te yüzyıllardır varlık gösteren Türkmenlerin mirasını talan etmeye kalkanlar istediklerini alamayacak.
Nasıl ki Kudüs’teki mazlumları savunmaktan vazgeçmiyorsak, ilk kıblemiz Kudüs’ü işgal etmeye çalışan siyonistlere karşı çıkıyorsak Kerkük’ü işgal etmeye çalışan siyonist uşaklarına da karşı çıkacağız. Kudüs İsrail’e, Kerkük ise İsrail’in kurdurmaya çalıştığı paravan terör devletine yar olmayacak.