Türk Milletinin diğer milletlerden ayıran bir çok özellikleri bulunmakla beraber, bunlardan ikisi her zaman ön plana çıkmıştır .
    -Vatan sevdası, aşkı, uğrunda şehitlik mertebesine kavuşma,
    -Devlete, temsil eden lidere, inanma, güvenme, sadakat...
    Bu özelliklerinden dolayı da, tarihte devletler kurmuş, devletler yıkmış, imparatorlara taç giydirmiş, Türk-İslam medeniyetini, barışını, hürriyetini, adaletini bütün dünyaya gergef, gergef işlemiştir.  Dünyanın neresine giderseniz gidin mutlaka bu izlerden bir tanesi görürsünüz. Hem de hiç ummadığınız, beklemediğiniz yerde.
    Türk Milleti için konu vatan olunca, akan sular durur, dereler tersine akmaya başlar. Kenetlenirler. Bütün farklılıklar ortadan kalkar. Bütün hedef vatanı kurtarmak olur . Çanakkale'de destanlaşan Milli Mücadele ve 15 Temmuz gibi...
    Türk Milleti, bitti tükendiği sanıldığı anda küllerinden yeniden doğmuştur.  En zayıf anında bile en güçlü devletlerin yapacağını yapmıştır. Örneğin 15 Temmuz sonrası bazı komşularımız fırsat bu fırsattır tam zamanı Türkiye'ye saldıralımın hesaplarını yaparken, Türkiye, Fırat Kalkanı Operasyonunu yaparak benim ölüm bile size yeter demiştir. 
    Bir referandum süreci yaşadık.  Kırgınlıklar, küskünlükler oldu. Bazen maksadını aşan söylemler, demeçler ve çıkışlar oldu. Her ne oldu ise oldu. Şurası bir gerçek ki, bu referandumun kazananı da yok, kaybedeni de. Halka bir tercih sunuldu, halk tercihini yaptı hepsi bu. Büyütmenin olayı başka mecralara çekmenin hiç bir anlamı yok.  Mevlana'nın sözünü hatırlayalım;"DÜN DÜNDE KALDI CANCAĞIZIM, BU GÜN YENİ ŞEYLER SÖYLEMEK LAZIM" 

   Milletimiz yeni bir şey söyledi; "Vatanımı canımdan çok seviyorum, onun için bir değil bin tankın altına yatarım. Geleceğimi  Yeni Anayasada  gördüm ve onayladım.  Ben,  dün, bugün bana düşeni yaptım.  Sıra sende. Sende sana düşeni yap. Beni ve Ülkemi, dünyanın en modern, en çağdaş, en müreffeh, en adaletli,  birinci sınıf demokrasi ile yönetilen, en gelişmiş Milleti ve Ülkesi yap. İşte sana fırsat"
    Elbette hiç kimseye ne yapacağını değil, halkın beklentilerini sunmak, sorumluluk makamında bulunanların sorumluluklarını hatırlatmak, birinci önceliğimiz olmalı. 
    Sayın Cumhurbaşkanı dün giydiği ateşten gömlek, bugün "KOR" dan bir gömlek olmuştur ki bu KOR hiç sönmeyecek durumdadır.  Görev zordur, meşakkatlidir, sıkıntılıdır.  Bütün dünya dün olduğu gibi bugün daha şiddetli üzerine gelecektir.  Ta ki diz çöktürünceye kadar.   

 Bu Milletin tarihinde sabittir ki, Komutanlar, liderler, Alparslan Gazi, Osman Gazi den bu güne kadar  kefenleri ile dolaşmışlar, her an Milleti için canını seve seve vermekten zerre kadar çekinmemişlerdir. Onun için dir ki, bu Millet, Büyük Millettir, Bu Millet Yüce Millettir. Liderlerini asla kimseye yedirmemişlerdir. Düşmanlarımız bunu böyle bile...
    Özellikle liderlerin, "ÖLÜM VAR" gerçeğini asla akıllarından çıkarmamaları gerekir.  Allah'ın takdir ettiği ömür tamam olup son bulduktan sonra, hesap günü çok yakındır. Bizleri kurtaracak olanda, ahirete  giderken , heybemizdeki, iyilikler, güzellikler, sevaplar, yardımlar ve geride ne bıraktıklarımızdır. 
    Hepimiz bilmeliyiz ki amel defterimiz kapanmaz.  İyilikler bırakmışsak, sürekli sevap yazılır ve hesap günü kolay geçer. Kötülükler bırakmışsak ki, hesap günü vay halimize.
    Bu önemli süreçte bize düşen ise, birbirimize sımsıkı kenetlenmek, kardeşliğimizi, dostluğumuzu, birliğimizi, dirliğimizi muhafaza etmektir. Hangi düşünceye sahip olursak olalım, referandumda tercihimiz ne olmuşsa olmuş , bu Ülke için, bu Millet  için kenetlenmenin tam zamanı. 
    Hepimiz biliyoruz ki yanlış yapıldığı zaman elimizde  keskin bir kılıç var . Demokrasilerin vazgeçilmez unsuru SEÇİM...

    Halkımız bir tercih yaptı. Yeni  bir döneme, YENİ TÜRKİYE' ye EVET dedi. Vatana , Millete ve bütün insanlığa hayırlara vesile olur inşallah. 
    Bize düşen yapılan doğruları desteklemek, yanlışları ise uyarmaktır.  Ama daha da önemlisi KENETLENMEKTİR. 
    Dört bir yanımızda çepeçevre sarılmış durumdayız. Düşman bütün silahları ile üzerimize gelmekte. Şayet karşılarında dik duran, kenetlenmiş  bir halk görmezlerse, bu ülkeyi kim yönetirse yönetsin, başarılı olma şansı sıfır...  Sömürge olmaya hazır olun.
    İşte biz halk olarak tam da burada dimdik durduğumuzu, kenetlendiğimizi,  asla bölünmeyeceğimizi, parçalanmayacağımızı,  kolay lokma olmadığımızı cümle aleme göstermeliyiz.  
    Yönetimin gücü, halkın gücü olduğu unutulmamalıdır.  Biz bütün renklerimizle dünyanın en güçlü iradesine sahip örnek gösterilen bir Milletiz.  Biz bize yakışanı yapacağız. 
    Kenetlenmenin her zamankinden daha fazla ihtiyacımız olduğunu unutmayacağız. 
    BÜTÜN RENKLERİMİZLE KENETLENME , KUÇAKLAŞMA ZAMANI.
    UNUTMAYALIM..... ÖLÜM VAR....
İsmet TAŞ
İç Anadolu Birliği Genel Başkanı