KARDEŞLİK ZAMANI
Kardeşlik deyince; önce kardeşliğin bir analizini yapalım. Kardeşlik, sadece kan bağıyla sınırlandırılmayacak kadar özel ve önemli bir birlikteliktir. Kardeşlik asıl değerini İslam dinine mensubiyet yani müslümanlıkla kazanmıştır.
Bu da demek oluyor ki, müslüman müslümanın kardeşidir; hangi coğrafyada yaşarsa yaşasın, hangi renkte yaratılmış ve hangi ırka mensup olursa olsun yine de kardeştir. Çünkü bu kardeşliğin temeli Allahü tealaya olan imana dayanmaktadır.
Allahü teala Hucurat suresi 10. Ayet-i kerimesinde :
"Mü'minler ancak kardeştirler." buyurmaktadır.
Peygamber Efendimiz (s.a.v) de :
"Ey Allah'ın kulları kardeş olunuz." (Buhari, Müslim) buyurarak bizleri kardeşliğe davet etmektedir.
Amenne ve saddakna, kardeşliği kabul ettik. Peki, "kabul ettik tamamdır artık kardeşiz" demekle görevimiz bitiyor mu? Elbetteki hayır, asıl görev şimdi başlıyor. İlk iş kardeşliğin gereklerini öğrenip hayata geçirmek olmalı. Peki bunu nereden öğreneceğiz ; elbetteki ayet ve hadislerden
Allahü teala Ayet-i kerimelerinde şöyle buyuruyor :
"Hepiniz toptan Allah'ın ipine (Kur'an'a) sımsıkı sarılın, (onu hayata hakim kılın, ihtilaf ve tefrikaya düşüp fert fert, grup grup) parçalanıp ayrılmayın. Allah'ın üzerinizdeki (İslam) nimetini hatırlayın : Hani siz birbirinize düşman (kabileler) idiniz de (Allah) kalplerinizi (İslam'da) birleştirdi. İşte onun (İslam) nimetiyle (hepiniz) kardeş oldunuz. Yine siz, bir ateş çukurunun tam kenarında iken oradan sizi (İslam ile) O kurtardı. İşte Allah, ayetlerini size böylece açıklıyor ki doğru yola eresiniz." (Al-i İmran/103)
Bizleri kardeş yapanın İslam olduğunu unutmamalı ve bu konudaki emir ve yasaklara harfiyen uymalıyız.
" (Ey iman edenler!) Allah'a ve Rasulü'ne itaat edin, birbirinizle çekişmeyin, yoksa korkaklaşırsınız da rüzgarınız (hızınız, cesaretiniz) kesilir (kuvvet ve devletiniz elden gider.)Bunun için sabırlı (ve müsamahalı) olun. Çünkü Allah sabredenlerle beraberdir." (Enfal/46)
İman edip İslamı kabul ettikten sonra Rabbimize ve O'nun Habib-i Edibi olan Peygamber efendimizin yolundan ayrılmamalı ve her durumda çok sabırlı olmalıyız.
Peygamber Efendimiz (s.a.v) de hadisi şeriflerinde kardeşlik hukukunu şöyle anlatmaktadır :
"Ona zulmetmez, haksızlık yapmaz, onu düşmana teslim etmez. Müslüman kardeşinin ihtiyacını gideren kimsenin Allah da ihtiyacını giderir, kim bir müslümandan bir sıkıntıyı giderirse, Allah azze ve celle o kimsenin kıyamet günündeki sıkıntılarından birini giderir. Kim bir müslümanın ayıbını örterse Allah da o kimsenin ayıp ve kusurunu örter." (Buhari, Müslim)
Kendimiz için istemediğimiz hiç bir şeyi kardeşimize reva görmemeli, bilakis kendimiz için arzu ettiğimiz herhangi bir şeyden kardeşimizi mahrum etmemeli ; hiç olmazsa dua ile ona yardımcı olmalıyız.
"Ona hıyanet etmez, yalan söylemez ve yardımı terk etmez. Her müslümanın diğer müslümana ırzı, malı ve kanı haramdır. Takva buradadır. Bir kimseye şer olarak müslüman kardeşini hor ve hakir görmesi yeter." (Tirmizi
Öyle sıkıntılı, öyle zor günlerden geçiyoruz ki, bunu kelimelerle ifade etmemiz mümkün değil. Bu yaşananları ve sonuçlarını ayet ve hadisler ışığında tekrar gözden geçirdiğimizde Kur'an-ı Kerim'i tam manasıyla okumadığımız ortaya çıkmaktadır.
Gelin yeni bir başlangıç yapalım. Birlik ve beraberliğimizi pekiştirmek, kardeşlik ruhunu yeniden canlandırmak için Rabbimizin ipine Kur'an-ı Kerim'e sımsıkı sarılalım emir ve yasaklarını layıkıyla hayatımıza geçirelim. Birbirimizin dertlerine ortak olalım. Yanlış yolda olanları uyaralım, hayırda yarışıp İslam düşmanlarına karşı birlik olalım. Dostları sevindirip, düşmana korku salalım.
Selam ve dua ile.....
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.