Değerli okurlar bu yazımda sizlerle dün itibari ile başlayan çok önemli bir haftadan bahsedeceğim. Peki nedir bu kadar önemli olan hafta derseniz artık pek çoğumuzun artık neredeyse unuttuğu “Kardeşlik Haftası” derim.
Sanıyorum bu haftalar sözde devam ediyor olsa dahi özde diğer buna benzer haftalar gibi anlamını yitirmiş olarak devam etmektedir. Anlamını yitirmiş olması kendi anne bir, baba bir öz kardeşiyle bile ayını havayı solumaya imtina eder hale geldiğimiz şu günlerde pek de garip gelmez doğrusu.
Halbuki dinimiz bizlere karşımızdan gelen tanımadığımız herhangi birine tebessümü bile sevap kazanma yolu olarak gösterdiği halde bizler kendi etrafımızdakilere bile güler yüz göstermekten çekiniyoruz.
Kardeşliğin İslâm dininde ne anlama geldiğini anlayarak devam edelim, kardeşlik bütünüyle akide ( bir şeye inanarak tam anlamıyla bağlanış ) temeline dayanır. Allah (c.c), Kur'ân-i Kerim'de şöyle buyurmaktadır "Mü'minler ancak kardeştirler. Öyleyse kardeşlerinizin arasını bulup düzeltin ve Allah'tan korkup sakının umulur ki esirgenirsiniz" (el-Hucurat 49/10). Âyeti kerimeden de anlaşılacağı üzere, ancak iman bağıyla bir araya gelenler kardeş olarak kabul edilmektedir. Buna göre yeryüzünün neresinde yaşıyor olurlarsa olsunlar, hangi dili konuşuyor olurlarsa olsunlar, hangi kavme mensup olurlarsa olsunlar veya hangi renge sahip olurlarsa olsunlar bütün mü'minler birbirlerinin kardeşleridir.
Kardeş olmak bir hayat biçimidir, arkadaş ve dost olmak; sevinçte ve kederde beraber olmak demektir, sevmek, saymak, güvenmek, merhamet etmek, yardımlaşmak ve dayanışmak demektir. Maalesef biz günümüzde bu kavramları tümüyle olmasa dahi yitirmiş durumdayız.
Peki neden biz bu hale geldik sabahları işe, okula, hastaneye giderken veya eve dönerken yüzlerimiz o kadar asık ki birbirimize adres sormaktan, küçük ricalarda bulunmaktan çekinir olduk. Hani eskiler derler ya incir çekirdeğini doldurmaz diye hah işte o kadar basit konulardan tartışır olduk, Kızılay’da  kaldırımda yürürken es kaza birine çarpmayın, özür dahi dileseniz kavga çıkabilir. Toplumsal olarak birer barut fıçısı gibi dolaşır olduk. Ben bunları söylediğim zaman eminim itiraz eden olacak ve ülke olarak ne kadar zor günler geçirdiğimizi hatırlatacak lakin işte tamda böyle zamanlarda kardeşliğe, dostluğa tüm toplum olarak daha sıkı sarılmamız gerekmez mi, sorunlarımızı bu sayede daha hızlı çözüme kavuşturamaz mıyız? Artık maddeden (metadan) uzaklaşmanın ve gerçek manada kardeşlikten bahsetmenin zamanı gelmedi mi?
Mü'minler kardeşlikte ve dostlukta tıpkı mükemmel ve sapasağlam bir bina gibidirler veya bütün unsurları ve zerreleriyle birbirine bağli bir vücut gibidirler. Bir vücudun herhangi bir azası rahatsız olduğunda nasıl ki bütün bir vücut ayni rahatsızlığı, ayni acıyı duyarsa, bir tek mü'minin dünyanın ta öbür ucunda ile olsa dahi çektiği acıyı, duyduğu ıstırabı diğer mü'min kardeşleri derinden hisseder. 
Değerli okurlar gelin bu hafta kardeşlik haftası münasebetiyle, işe giderken aynı saatte karşılaştığınız komşunuza selam verin, iş yerine geldiğinizde patronunuza, amirinize, iş arkadaşlarınıza selam verin, varsa dertlerini dinleyin çözebiliyorsanız sorunlarını çözün, çözemiyorsanız çözümü için dua edin. Eğer okuyorsanız hocanıza, okul arkadaşlarınıza, selam verin, arkadaşlarınızın derslerine yardım edin, bir doktorsanız hastalarınıza gülümseyin hastalıklarını tebessümle dinleyin emin olun hasta daha o anda iyileşmeye başlayacaktır. Eğer bir öğretmenseniz, çocuklara şefkatle yaklaşın, dersleri anlamıyorlarsa tekrar tekrar anlatın. Bir şoförseniz trafikte daha çok yol verin. Bir esnafsanız güler yüzle satış yapın. Evliyseniz eşinize hürmet edin, saygı gösterin siz birbirinize emanetsiniz unutmayın. Bir ebeveynseniz kendi çocuklarınızı dinleyin onlara kendilerini anlatma, birey olma fırsatı verin derslerine yardım edin. Etrafınıza iyilik tohumları ekin emin olun ektiğiniz tohumlar bir gün ağaç olup size gölge olacak mükafatını fazlasıyla alacaksınız. Kötülük yapmak isteyenlere engel olun kötülüğü daha oluşmadan bertaraf edin. Yok yere sinirlenmeyin, bazı olumsuzları görmezden gelin. Kin tutmayın, haset etmeyin, zan etmeyin bunlar sizi iyilikten kardeşlikten uzaklaştırır.
Kardeşlik kavramının içini doldurun, emin olun küfrün karşısında geçirdiğimiz şu zor günlerin bir nebze olsun azaldığını ileride de tamamen yok olduğunu göreceksiniz. Selametle