Kırşehir ilçesi Kaman, malum cevizi ile ünlü.

Kaman cevizinin ünü, Türkiye’yi de aşmış durumda.

İnce kabuklu oluşu ve lezzeti en bariz öne çıkan özelliği.

İlçede ceviz hasadı başlamış durumda.

Gelen haberlere göre, ilk hasatlarda elde edilen verim üreticilerin yüzünü güldürüyor.

Tümünde öyle olur inşallah.

Fakat maksimum verim halinde bile bu ülkemiz ihtiyacının kaçta kaçını karşılayabilecektir? 

İç piyasayı karşılayıp, dışı ihraç edebilecek miyiz? 

Ürünümüz güzel, kaliteli, rağbet görüyor, dünyaca ün yapmış ancak elimizde kendimize yetecek kadar bile yok ise burada bir eksiklik var demektir. 

Memleketimizin bir bölgesi bir meyvesi, sebzesi, madeni vs. ile ünlü ise, bu ünün korunarak yayılması, daha da değerli hale getirilmesi çok önemlidir.

Kendi haline bırakıldı mı, zamanla bu özellik ortadan kaybolabiliyor.

Kaman cevizi de, asla kendi haline bırakılmamalı, devletimiz ilgili kurumlarıyla üreticileri bilinçlendirmeli, üretimi teşvik etmelidir.

Bu duygularla internette Kaman cevizi ile ilgili bir araştırma yaptığımızda, karşımıza iç açıcı veriler, bilgiler çıktığını söylemek mümkün değil.

Kaman koca bir ilçe ve cevizi dünyaca ünlü fakat gel gör ki bu ürüne has bir derli toplu kooperatifi, STK’sı, kurumu, yapılanması yok.

Örneğin Kaman Belediyesi’nin, Kaymakamlığının cevizle ilgili ne gibi resmi projeleri olmuştur, olmaktadır?

Kırşehir Ahi Evran Üniversitesi aynı şekilde, neler yapmıştır, yapmaktadır?

Ziraat Fakültemizin Kaman cevizine özel çalışması var mıdır?

Tarım Müdürlüğümüz Kaman cevizinin üretimini artırıcı ne gibi çalışmalar yapmaktadır?

Bu işler orman haftalarında fide dağıtımı ile sınırlı olmamalı.

Kaman’ın havası, suyu, toprağı ceviz için çok müsait değil mi? Bu ortamı muhafaza ederek, ceviz üretimini profesyonelleştirip, artırmanın yolları aranmalı.

Çoğu amatörce olan mevcut ceviz bahçeleri ile yetinilmemeli.

Geçen gün bir Kaman’lı arkadaşım, aynen şunu söyledi:

“Kaman’da eczacı Deniz de olmasa, ceviz üretimine profesyonelce destek olan birini bulmak çok zor.”

İddiasını daha da ileri noktaya taşıyan arkadaşım, Kaman’da ceviz üretimi bugün bitmemişse bunun eczacı Deniz’in gayretleri sayesinde olduğunu savunuyor; “Kaman cevizi onun sayesinde ayakta” diyor.

Verdiği bilgilere göre, eczacı Deniz’i Kaman’da tanımayan yok. Kim bir ceviz ağacı dikecek, eczacı Deniz işin içinde.

Her soruya cevap veriyor, toprağı inceliyor, ona göre fide öneriyor… 

Kısacası vatandaşa ücretsiz danışmanlık yapıyor. 

Son dönemde Kaman’da eczacı Deniz sayesinde ceviz yetiştirmeye başlayan çok kişi olmuş. Onlarca dönüm araziler ceviz bahçelerine dönüşmüş. Mevcut bahçeler daha profesyonel üretim yapar hale gelmiş. 

Yazımı kaleme alırken, bu sözler aklıma geldi ve arama motoruna “Kaman cevizi” diye yazdım, karşıma ilk çıkan arkadaşımın söylediği “Eczacı Deniz” oldu, gerçekten de.

Amatörce de olsa bir site kurmuş, buradan Kaman cevizi hakkında bilgiler aktarıyor.

Belli ki biliyor bu işi. 

Helal olsun eczacı Deniz’e.

Diyeceğim şu ki, eczacı Deniz’ler hep olacaktır elbette ama devletimiz nerede; devletimizin kurumları nerede?

Bakın bugün büyükşehirlerde, elin Amerikan, İtalyan cevizi “Kaman cevizi” diye satılıyor ve müşteri de bulabiliyor.

Neden? Bir boşluk var çünkü.

Kaman cevizi gereği gibi korunup çoğaltılmadığından, taklitleri zemin buluyor.

Devletimiz, Kaman cevizine özel ilgi göstermeli; yerinde üretim ve verimi artırıcı projeler geliştirmeli.

İşi sırf bu olan bir kurum bile oluşturulabilir:

“Kaman Cevizi Enstitüsü.”

Mevcudu koruyarak, geliştirecek; sektöre profesyonelce yeni ceviz üretim alanları kazandıracak; Kaman cevizini ünü gibi dünyanın her yerinde bulunabilir kapasiteye ulaştıracak.

Fena mı olur, değerli okurlar?