Peygamber Efendimiz kadınlara yönelik davranışlarda başta eşleri olmak üzere saygılı ve sevgili davranmıştır. Peygamberimiz kadınlara karşı narin, hassas ve kırılgan yapılarına işaret etmiştir. Kadınların itilip kakılması, hor görülmesi, kısıtlanması dinimizce hoş görülmemiştir. 

Hz. Peygamber temel insani haklarını kullanarak hayata dair olan kadına engel olmuyor, ondan sadece toplum içerisinde itibarını zedelemeyecek şekilde davranmasını istiyordu. Allah karşısında sorumlulukları olan bir kul olarak dinini öğrenmesi için kadının eğitimine özel zaman ayırıyor, fikirlerine değer vererek dinliyor ve mahrem sorularına bile cevap veriyordu, darda kalıp ona koşan kadının sıkıntısına kulak veriyor hastalanan bazı sahabe hanımlarını ziyaret ederek teselli ediyor, aile yakını olan kadınların evlerinde istirahat ederek onlara hayır duasında bulunuyor ve davetlerine icabet ederek evlerinde namaz kıldırıyordu. 

Peygamber Efendimiz muhatap kitlesinin sadece erkekler olmadığını her sıfatta hissettirirdi. Cemaatinden kadın uzaklaştırmaz arkasında namaz kılma şerefinden sohbetini dinleme zevkinden mahrum etmezdi. Peygamber Efendimizin kadınlara karşı saygısı bu yöndedir, insanlık olarak üzerimize düşen insanlığımıza ve davranış şeklimize kadınlara karşı saygı ve sevgide kusur etmeyeceğimizin bir göstergesi olarak görmeliyiz. Kadın toplumun değerli varlıklarındandır, iyi bir eş iyi bir anne ve daha birçok rolde yer almaktadır. 

Hz. Peygamberimizin getirdiği ve öğrettiği din cinsiyete değil insana odaklıdır. İnsanlık onuruna saygıyı ve hayatın her alanında adaleti emreder, âdem ile Havva’nın çocukları rableri karşısında ırk dil ve renkleri sayesinde değer kazanmadıkları gibi cinsiyetleri ile de bir payeye erişemezler. Hanımlarınız hakkında ne dersiniz diye sorulduğunda Peygamber Efendimiz yediklerinizden onlara da yedirin, giydiklerinizden onlara da giydiriniz, onları dövmeyin ve kötülemeyin buyurmuştur. Peygamber Efendimiz (S.A.V) dikkat edin sizin hanımlarınız üzerinde hakkınız olduğu gibi hanımlarınızın da sizin üzerinizde hakları vardır buyurmuştur. İslam Peygamberi zihinlerde kökleşmiş olan yanlış kanaatleri söküp atmak için uğraştığı risalet hayatı boyunca kadını himaye etmiş koruyup kollamış onun nefes almasını ve bir insan olarak varlığında taşıdığı değerin fark edilmesini arzu etmiştir. Ancak bunu sağlamak kolay değildir, mesela Abdullah bin Ömer bir gün Peygamber Efendimiz hanımlarınızı mescide gelmek için izin isterlerse onlara engel olmayın diye buyurmuştur. Bizler de kadınlarımıza karşı saygı ve sevgi çerçevesi içerisinde davranmalıyız, onları sevmeliyiz ve kollamalıyız Peygamber Efendimizin kadınlara karşı emrettiği kurallara göre davranalım Selam ve Dua ile.