Yıllardır kuraklığın pençesinde kıvranan, bizim, elimizi yüzümüzü yıkarken harcadığımız su ile bir gün idare etmeye çalışan, o su için kilometrelerce yürümek zorunda kalan,  ulaşımı zor, her türlü mahrumiyeti yaşayan bir bölgede, Somali Buuhotle'deyiz. 
Deniz FENERİ Derneğinin öncülüğünde, hayırsever bir ailenin yaptırdığı, inşaatı devam eden Yetimhane ve Eğitim külliyesi inşaatının incelenmesi, yetim ve yoksullarla iki iftar programı ve gıda yardım programı için çıktık yola.
Yine yardım amaçlı bir yurt dışı gezimizde yolumuz dost ve kardeş ülke Pakistana düşmüştü. O ziyaretle alakalı yazımızda “Gönül Coğrafyası En Geniş Ülke Türkiye”demiştik.
Evet bölgesi, kıtası rengi, dili, dini ne olursa olsun ayırt etmeden yardım elini değil sadece, gönlünü açan eşsiz bir ülke Türkiye.
Ne işimiz var Afrika’da, Asyada, Ortadoğuda? Güneyden kuzeye, doğudan batıya dünyanın dört bir yanında. 
Nerede bir mazlum, yardıma muhtaç insan varsa, neden yeryüzünde ilk koşan ülke Türkiye?
İnsanî ve islamî yardımdan başka hiçbir ajandası, amacı olmayan tek ülke Türkiye’de onun için.
Hatta yüz yıllardır ülkeleri yeraltı ve yer üstü kaynaklarıyla sömüren, insanları köleleştiren malum ülkelere inat, onların bozup dağıttığını toparlayan, iliklerine kadar sömürülmüş milletlere Âb-ı Hayat olan tek ülke Türkiye.
BİN YILDIR ‘İNSANLIĞIN VE İSLAMIN SANCAKTARLIĞINI YAPAN ÜLKE, TÜRKİYE.
Artık bunu o bölgelerdeki tüm ülkeler biliyor ve Türkiye’den geldiğinizi öğrendikleri zaman gözlerinin içi gülüyor. Ve size gözü kapalı güvenip, sizi sarıp sarmalıyorlar. Bu gerçeği kıskanıp, bizim onlarla yakınlaşmamızdan rahatsız olan dış mihraklar bir yana, içimizdeki bedbahtlar bu işin güzelliğini, önemini ne zaman anlayacaklar bilmiyorum.
Büyük devlet olmak, büyük medeniyet kurmak böyle bir şey. Birde bunu içimizdekiler anlasa, o zaman Türkiye daha hızlı, daha güçlü, daha kararlı adımlarla yoluna devam edecek. 
Biz bunu, geçmişte olduğu gibi yarınlarımızda da başaracağız. Yeniden, mirasçısı olduğumuz büyük medeniyetimizi bütün ihtişamıyla gerçekleştireceğiz. 
Uzak yakın tüm kıtalarda hem kendi ülkelerinde hemde Türkiye'de yetişen gönül elçilerimizle;
Gözyaşını sildiğimiz, yaralarını sardığımız mazlumlarla;
Dünyanın dört bir yanında, şefkat kanatlarımızı gerdiğimiz yetimlerle; 
Bir lokma ekmek ve bir yudum su ile gönüllerinde taht kurduğumuz biçarelerle;
Birlerce kilometre öteden ayrılmaz bir bağla gönüllerimizi bağlayıp kardeş bildiklerimizle; gerçekleştireceğiz.
Büyük medeniyetimizi yeniden inşa ediyoruz. Temellerini attığımız muhteşem eser çoktan kendini göstermeye başladı. Görebilenlere selam olsun.