İşte Ecdat İşte Edep! Orhan Gazi Hazretleri
Osmanlı sultanlarının ikincisidir. Babası Osman Gâzi, annesi ise Osmanlı Devleti’nin mânevî mîmârı Şeyh Edebali’nin kızı Mal Hatun’dur.
Orhan Gazi, genç yaşından itibaren Bizans tekfurlarına karşı yapılan gazâlara iştirak ederek yetişti. Esir alınan Yarhisar tekfurunun Müslüman olan kızı Nilüfer Hatun ile evlendi. Orhan Gâzi’nin ve devlet ricâlinin şahsiyeti de babası Osman Gazi gibi Şeyh Edebali Hazretleri’nin manevi terbiyesi ile şekillenmişti.
Geçen haftaki yazımızda Osman Gazi Han Hazretlerinin, evladı Orhan Gazi’ye vasiyet niteliğindeki nasihatlerini söyleyip, beyliğin başına geçmesini istediğini aktarmıştık.
Orhan Gazi Han Hazretleri her ne kadar babası onun beyliğin başına geçmesini istediyse de büyük bir nezaket göstererek ağabeyi Alâaddin’e “–Babamın bıraktığı tahta buyur sen otur!..” dedi. İşte ecdat işte edep! Baba vasiyetine rağmen ağabeye hürmeten tahta çıkmaktan duyulan hicap…
Ağabeyi Alâaddin almış olduğu terbiyenin gereğini yerine getirerek “–Hayır! Cennet-mekân babamız bu va¬zi¬feyi sana tevdî buyurdu. Onun duâ ve himmetleri senin üzerindedir. O, kendi zamanında seni nasıl askerin başına serdar yaptıysa, şimdi dahî aynı va¬zi¬fe senindir; beylik sana yaraşır...” dedi. İşte gözler önünde bir zerafet tablosu! Tarih pek az kez böyle anlara şahitlik etmiştir.
Bursa fatihi Orhan Gazi tahta geçtikten sonra da muzaffer olmaya devam etti. Bizans İmparatoru 3. Andronikos’un bizzat katıldığı Palekanon Savaşı’nda Bizans’ı mağlup etmeyi başardı. Bu savaştan sonra Bizans’ın direnci zayıfladı. Batı’ya doğru fethin önü açıldı. 33 yıllık padişahlığında babasından 16.000 kilometrekare olarak devraldığı vatan toprağını 95.000 kilometrekareye kadar genişletti.
Fethedilen yerlerde yaşayan Hristiyanlar, Türklerin ahlakına ve yaşantısına hayranlık besliyor, İslâm’a girenler çoğalıyordu. İşte ecdat işte edep! Kılıcıyla küfrü ezen dedelerimiz, ezdikleri bataklıkta gül açtırmaya da örnek yaşantılarıyla vesile oluyordu!
Orhan Gazi Hazretleri İznik’i fethettikten sonra İznik ahalisine davranışından halk çok etkilenmişti. İznik halkı Bizans topraklarına kaçmak yerine Osmanlı himayesinde mesut yaşamayı tercih etmişti. Fethedilmemiş Bizans illerinden hadiseleri duyanlar oluyor içten içe kendilerini de Osmanlı’nın yönetmesini istiyorlardı. Davet mektupları yazanlar bile vardı. Çünkü Bizans illerini yöneten tekfurlar, halka zulmediyorlar ve kendileri zenginlik içerisinde yaşarken halkı sömürüyorlardı. Bu kanlı tekfurların hareketlerinden kendi aileleri bile rahatsızdı. Nitekim Aydos kalesi, bizzat tekfurun kızının yaptığı gizli bir plân sâ¬ye¬sinde Abdurrahman Gâzi tarafından fethedilmiştir.
Babasına yakışır bir evlat olarak yaşayan Orhan Gazi Hazretleri tarihe bu şekilde adını yazdırmayı başarmıştır. Halkına karşı adaletli ve merhametli, küffara karşı yiğit bir cengaver! Bir Allah dostu olan Şeyh Edebali’nin (k.s) taa dedesi Ertuğrul Gazi’den babası Osman Gazi’ye ve sonrasında da kendinde açtırdığı güllerin o hoş kokusu bereket oldu, hükmettikleri diyarları doldurdu. Allah, Allah dedi dervişler gönülleri fethetti. Allah, Allah dedi Alperenler toprakları fethetti. Nizamı Alem Ülküsü böyleydi işte… Kimi zaman elde tesbih Allah dedirtirdi, kimi zaman elde kılıç Allah dedirtirdi.
Devamı haftaya inşallah. Selam ve dua ile.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.