Bu yazacaklarım belki çoğu arkadaşlarımı ve kardeşlerimi üzebilir ama dost acı söyler. 2016- 2017 eğitim öğretim yılının sonuna yaklaştığımız şu dönemde gerçekler daima can yakıyor. Özellikle lise öğrenimi tam anlamıyla verimli sayılamayacak derece kötü geçen kardeşlerimizin sonu vahim. Bir mezun olarak ve bir çalışan olarak söylüyorum ki ben yandım siz yanmayın.
Gerek meslek liseleri ve gerek diğer liselerin mezunlarının hayatlarını devam ettirebileceği alanlara yoğunlaşmalarında büyük fayda var. Rahatlık salonda bulunan üçlü koltuğa uzanarak yaşanmıyor ne yazık ki...
Bu sebepten dolayı kendimden örnek verecek olursam mezuniyet sonrası tam anlamıyla gerçek hayat başlıyor. YGS- LYS ikilisinin verdiği öfke ve dramatik olayların neticesinde yine elde var sıfır.
Dedelerimizin söylediği "okumayana ekmek yok" cümlesi akıllarda yer edinse aslında büyük katkılarını bizimle hissettirebilir. Ancak görüyoruz ki şu dönemde işsiz kalınan bir mezuniyeti kutluyorlar. Öğrenimden eksik, şen şakrak geçen dönemi sadece keplere sığdırmak aslında kendinize verdiğiniz en büyük zarar olarak karşınıza çıkıyor. Bunu anlamıyorsunuz.
İşsizliğin  alıp başını gittiği şu dönemde okumaya daha çok önem verilmeli. Dershanelerin yanı sıra kelime anlamıyla "parası olan okur" cümlesinin kıyas edilmemesi lazım. Dershaneye tonlarca para sayıp "elde var sıfır" ile karşılaşan arkadaşlarımız var. İlimi en güzel şekilde öğrenmek istedikten sonra herkesin açık bir kapısı bulunur elbet.
Size tavsiyem mezun olduktan sonra hayatın gerçeklerine direnecek vasfı gösterin. Asgari ücretle geçinmenin zorluğu, pahalı olan ihtiyaçlar ve çeşitli istekler her zaman can sıkar. Bu strese girmektense en az 2, gerekirse 4 yıl okuyun. Üniversite okuyan işsiz diye bir söyleme aklınız takılacağına, herkesin dediğini değil kendi yaşamak istediklerinizi yaşayın. Pişman olmazsınız.