Tuba Arslan

Tuba Arslan

İSLAM’DA KADININ YERİ

İSLAM’DA KADININ YERİ

“Ey insanlar! Doğrusu biz sizi bir erkek ve bir dişiden yarattık” Hucurat suresi 49/13
“Erkekler, kadınların koruyup kollayıcılarıdırlar. Çünkü Allah, insanların kimini kiminden üstün kılmıştır.” Nisa Suresi 4/34
   Cenab-ı Hakk Kuran’da kadının önemini bir çok yerde vurgulamıştır. Yukarıda sadece birkaç ayetle örneklendirmek istedim. Ayette de belirtildiği üzere Allah, insanı bir erkek ve bir dişiden yaratmıştır. Erkek ve kadın birbirinin tamamlayıcısıdırlar. Kimi zaman erkek kimi zaman kadın üstün rol oynamıştır. Peygamber Efendimiz de (sav) Deylemi’de geçen “Şu tarağın dişleri gibi, kadın-erkek siz birbirinize eşitsiniz” hadisiyle bu duruma vurgu yapmıştır.
  Günümüzde yaşanan olaylara baktığımızda, kadının yeri 14 asır öncesinden daha vahim bir duruma gelmiş halde. Namus kavramı sadece kadının taşıdığı bir yük gibi algı yaratılmış, erkeğin yaptığı yanlışlar ise sırtı sıvazlanarak, övüneceği bir durummuş gibi lanse edilir hale gelmiştir. Bütün bu algılar sonucunda, toplumda kadının yeri olması gerekenden aşağı çekilmiştir. En vahimi ise bu algılardan ötürü, tecavüze yeltenmek kolay hale gelmiştir. 
  Daha geçtiğimiz hafta gencecik kızımız Özgecan’a tecavüz edilmiş ve hunharca katledilmiştir. Hafızamızı zorlarsak yakın tarihimizde bir çok tecavüz olayını hatırlarız. Hatırlarız ama hatırlamak fayda getirir mi? Elbette hayır. Biz toplum olarak acı olaylara karşı ciddi bir tepki gösteriyoruz ve duygusal olarak derinden etkileniyoruz. Fakat çözüm açısından elimiz kolumuz bağlı kalıyor. Yaptırımlar yeterli olmadığı için zaman geçtikçe böyle olaylar karşımıza çıkıyor.
Yaşananlara bakınca yapmamız gereken 2 durum ortaya çıkıyor.
1. Toplumda kadının yerini, olması gereken noktalara taşımak, Dinimizin kadına verdiği değeri bizler birey olarak vermeliyiz. Kızlarımızı okutmalıyız. Özel sektörde, devlet kadrolarında ve hayatın bir çok kademesinde kadınlarımıza yer vermeliyiz. Bu kadın ve erkek arasındaki dengeyi sağlayacaktır. Kadını güçlü yapacaktır. Söz sahibi yapacaktır ve olası bir kötü durumda en ağır cezanın verilmesi için kadınlarımızdan baskı gelecektir. Bu durum ise gelecekte gerçekleşebilecek kötü durumları engelleyecektir.
2. Devlet olarak bu tip olaylara karşı en ağır yaptırımlar uygulanması lazım. Nitekim Cenab-ı Hakk Kuran-ı Kerim’de “Ey akıl sahipleri! Kısasta sizin için hayat vardır. Umulur ki (bu hükme uyarak) korunursunuz.” (Bakara Suresi 2/179 ) kısası insanoğluna tavsiye ederek, bu konuda ne yapmamız gerektiğini bizim düşünmemize gerek kalmadan çözümlemiştir. Devletimiz bu vahşice gerçekleştirilen suçlara karşı böyle uygulamaları getirecek olursa, caydırıcılık açısından en güzel çözüm Allah’ın izniyle uygulanmış olacaktır.
Son olarak şunu demeliyim ki, idam cezası gelsin, insan öldürülsün arzusunda değilim.  Sadece caydırıcı olacak cezalar verilmesi lâzım.  Artık evlatlarımız öldürülmesin, vahşice durumlarla karşılaşmasın istiyoruz.  Rabbim milletimizi sırat-ı mustakim olan denge yoluna eriştirsin.  Amin 
 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
SON YAZILAR