Tam 25 yıl önce 12 Nisan 1993 tarihinde, İnternetin Türkiye'deki serüveni başladı. İnternet hayatımıza girmesiyle hayatımızın şekli değişmeye başladı. İnternetsiz hayat mı olur moduna geldik artık. Tabi İnternet de kendi içinde yararlı ve zararlı grup oluşturmakta. Yararlı olarak bakılacak olursa, bilgiye ulaşmada hızlı olmamızı sağladı.

Önceden ödev verildiğinde kütüphanelere gidilip saatlerce araştırma yapılırdı. Ödevlere ulaşmada kitaplar kullanılırdı. Ama şimdi arama motoru bütün işimizi saniyeler içinde halletmekte. Diğer örnek ise her türlü işlemi artık İnternet üzerinden yapılmakta. Bankacılık, kamu alanında, sağlık alanında gibi akla gelen her türlü hizmette İnternet ten faydalanılıyor. 

İnternetin yararı olduğu kadar zararı da olmakta. Zararlarına bakarsak, kitap okumak artık parmakla gösterilecek kadar azaldı. Kütüphanelerde araştırma yapmak artık tarih oldu. Kitap sayfalarına dokunmayan kitleler oluştu. Kitaptan uzaklaşan millet olduk. Ama kitaptan uzaklaşmak bilmiyoruz ki bizleri cahillikte kat arttırıyor. Kitaptır insana en doğru bilgi veren. Diğer zararı ise, her türlü işlemin İnternetten yapılması dolandırıcılık konusunda milletimizi ustalaştırdı. Dolandırıcılık arttı ve kötülükler baş gösterdi. İnsanımızın eli helalinden paraya değil dolandırıcılık sayesinde kazanılan paraya uzandı. Çünkü dolandırmak helale göre çok basit. İnternetin hayatımıza girmesiyle zararları da beraberinde getirdi. Şimdi elinde telefon olmayan yok. Yaşa başa bakmadan herkesin tek bildiği İnternet. İnternet dendi mi küçüğünden büyüğüne bilmeyen de kullanmayan da yok. O konuda diğer milletlerle yarışırız herhalde. Ama teknoloji geliyorsa faydalanmamak da olmaz. Çağa ayak uydurmak lazım. 
İnternetin Türkiye 'ye gelişi tarihçesine bakalım;

1991 yılında, ODTÜ ve TÜBİTAK tarafından, internet teknolojileri kullanan yeni bir ağın tesis edilmesi amacı ile bir proje başlatıldı. Projenin gerçekleştirilmesi ile Türkiye, ABD - Ulusal Bilim Vakfı (NSF) ağına (TCP/IP protokolü üzerinden) ilk kez 1993 yılında internete bağlandı.

Türkiye'de üniversitelerin başını çektiği internet, ODTÜ'nün ardından 1994-96 yılları arasında Bilkent, Boğaziçi, Ege ve İstanbul Teknik Üniversitesi'nde de hayata geçti. İnternetin Türkiye’de ticari kuruluşlarda kullanılması süreci, 1994 yılında TC. Merkez Bankası ile başladı ancak diğer kuruluşlar ve hane halkları gibi geniş kitlelere ulaşması 1996 yılı sonunda mümkün oldu.

Türkiye'de ilk kez 12 Nisan 1993 tarihinde kullanılmaya başlanan internet, geride kalan 25 yılda hızıyla beraber eriştiği insan sayısını kat kat artırdı. Dünyanın sosyal medya kanallarını en çok kullanan ülkelerinden biri olan Türkiye, e-ticaret rakamları ve online oyun performansıyla da interneti her alanda yaşamına dahil etmiş durumda. Oyun açısından pek çok kitleye hitap etmekte. Genç neslin vazgeçilmezi bilgisayar oyunları. Karşılıklı iki sohbet etmek yerine bilgisayar oyunları tercih edilmekte. Her şeyin fazlası zarar olduğu gibi İnternetin de doğru yerde doğru şekilde kullanılmaz ise fazlası zarardır. İnsanlık için en büyük icat olarak düşünülen İnternet bizler için doğru kullanım alanlarında bulunmaz nimet. Onun verdiği imkanı, bilgiyi başka şeyler sunamamakta. İnternet geldi insanlık çağ atladı.