İnsani Hastalıklarımız
Bilindiği gibi, bir hastalığa teşhis koymak tedavinin yarısı kabul edilir. Eğer bir insan kendisinde bulunan bir kibrin bulunduğunu idrak edebiliyorsa, hastalığın teşhisi doğru konulmuş ve iyileşme yolunda yolun yarısına varılmış demektir. Boynunda bir akrebin olduğunu fark eden bir kimsenin, en büyük maksadı bu zehirli varlıktan kurtulmaktır. Boynumuzu değil, kalbimizi ısıran kibir akrebini gördükten sonra, elbette bütün gayretimizi bu yolda harcamak durumunda olduğumuz bir gerçektir.
Kibir, insanı kendi kapasitesinin üzerinde bir konuma yakıştırmak olduğu için, daima sahibini yapmacık tutum ve davranışlara sürükler. Yapmacık davranışlar ise, insandan samimiyeti, ciddiyeti gideren, riyakârlık, gösteriş şovmenliğine düşüren pek komik bir özelliktir. Tevazu, büyüklüğün kriteri olduğu gibi, kibir de küçüklüğün ölçüsüdür. Şunu asla unutmayalım ki, “kibir” vasfıyla kendimizi ne kadar pahalıya satarsak, aklı başında insanların nazarında o kadar değersiz oluruz. Allah tevazu gösteren kullarını sever, onların bu alçak gönüllü olmalarından dolayı da onları insanların nazarında vakarlı, ağırbaşlı bir insan hâline getirir. Buna mukabil sevmediği kibirli insanı ise, insanların gözünde haddini bilmez, yapmacık tavırlı, küçük bir insan olarak gösterir.
Allah’ın maddî-manevî nimetlerine karşı tahammülsüzlük göstermek, haset edilen kişiye karşı kin ve nefret beslemeye, ondan iğrenmeye kadar götüren iğrenç bir hastalıktır. Asıl manası bu olan haset, çok tehlikeli bir hastalıktır. Çünkü bunun ucu iman esaslarına da dokunur. Zira her nimet Allah tarafından takdir edilmiştir. Bu nimetlerin varlığına tahammülsüzlük göstermek, kadere karşı itiraz etmek, Allah’ın taksimatını beğenmemek gibi çok riskli bir ruh haletini yansıtır. İşin bu yönünü düşünüp tartmakla insan bu hastalığından kurtulabilir.
Ayrıca, düşmanımız da olsa kendisinde var olan, ister makam-mevki gibi manevî nimetler olsun, ister mal-mülk gibi maddî nimetler olsun, bunların hepsinin kısa zaman sonra yok olacağı, sahibi olan kimsenin ölüme mahkûm olacağını, bütün nimetlerini ölümle birkaç yıl içerisinde tamamen kaybedeceğini düşünerek; dünyanın fani ve geçici bir hayat zemini olduğunu tefekkür ederek bu haset hastalığından kurtulabiliriz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.