Mehmet YILDIRIM

Mehmet YILDIRIM

İnsan fıtratı, baskı ve eğilimleri

İnsan fıtratı, baskı ve eğilimleri

Günümüz insanının en önemli meselelerinden biri de, şu veya bu şekilde iş başına getirdiği idareci kadroların kontrol altına alınması, onların vazife ve yetkilerini kötüye kullanmalarının önüne geçilmesidir. Açık konuşmak gerekirse bu ihtiyaç, günümüzde daha fazla önem kazanmıştır.
    Son iki yüzyılda ki gelişmeler, insanı, ekonomik çıkar kavgası içinde boğuşmaya mecbur kılmıştır. Gevşeyen ve zayıflayan, sosyal ve kültürel bağlar sebebi ile toplumda ki yalnızlaşma artmış, bireyleri, aileleri, sınıf ve toplumları tam bir egoizm ile birbiriyle çatışır duruma getirmiştir. Üzülerek söylemek gerekirse, bugünkü iktidar kavgaları, açıkça bu huzursuz atmosferde cereyan etmektedir. Menfaat grupları, farklı partiler kurarak devleti ele geçirmek ve iktidar olmak istemektedir. Üstelik bunlar, bu iktidar mücadelesini sınıf ve zümre savaşına dönüştürmek istemektedirler. Bu sınıf ve zümre savaşçıları, kendi programlarını birer anayasa, kendi kadrolarını ise kurtarıcı biçimde ortaya koyarak iktidara gelmek için ellerinden ne gelirse yapmak isteyecekler ve de yapacaklardır. Bunu ilerleyen süreçlerde eğrisiyle doğrusuyla göreceğiz.
   Fakat kim ne derse desin, bu gidiş, iyi bir gidiş değildir. İnsanlığı, materyalist, pragmatist, hedonist, egoist, nihilist kadrolar mutlu edemez. Kafalarda ve vicdanlarda Allah inancını sökerek yerine kendi putunu oturtmaya çalışan,  başka ülkelerde ise, insan efsanesini yıkacağız diye naralar atarak insana hayvan statüsü tayin eden, milli ve mukaddes dayanışma bağlarını çözerek ekonomik çıkar kavgası içinde örgütlenmeyi prensip edinen kadrolar, insanlığa sadece kan, gözyaşı ve ıstırap sunacaklardır. 
   Nitekim bunları yaşıyoruz ve görüyoruz. Fakat bu gidişi önlemek gereklidir. İnsanlar HAK olan imanın şevkini yeniden duymalıdır. Genç nesil, ateizme, materyalizme, pragmatizme, hedonizme, egoizme, nihilizme yenik düşmemelidir. Bunu önlemek bizim ellerimizdedir.
   Öncelikle insanın yüce yaradılışına inanacağız. Tüm bu yaşananlar, geçici bir devredir, bir nöbettir. Muhakkak gelip geçicidir. Allah’ın yeryüzünde ki halifesi olan, en güzel surette yaratılmış insan, er geç fıtratını ortaya koyacaktır. Allah’tan başka ilah yoktur narası ile yeniden ayaklanacaktır. Hz. Âdem’den başlayarak şanlı kurtarıcımız Hz. Muhammed’e (SAV) kadar uzanan aydınlık yolu yeniden keşfedecektir. Bütün peygamberleri saygı ve sevgi ile yeniden selamlayacaktır. 
   Biz şüphesiz inanıyoruz ki, insanların kafalarında ve vicdanlarında ki tüm putlar bir gün yıkılacak, HÂKİMİYET HAKK’INDIR diyen, halkın iradesi, milli ve mukaddes bir iman abidesi durumunda bulunan âlem-şümul anayasanın ışığında kendini ve yöneticilerini denetleyebilecektir. Birey, sınıf ve zümre hâkimiyetine son verecektir. Milli irade, eğer bu çapta zuhur edecekse seçimler, parlamentolar, hükümetler, yüksek mahkemeler birer mukaddes mana kazanır ve insanın mutluluğuna hizmet edebilir. Aksi takdirde, bir sınıf ve zümre hâkimiyetini hedef alan seçimlerden de, parlamentolardan da, hükümetlerden de, yüksek mahkemelerden de bir hayır gelemez. Bunlar ne Hakk’a, ne Halka hizmet edeler, birer zulüm vasıtası haline gelirler. 
Selametle…
 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
SON YAZILAR