Ali İLKBAHAR

Ali İLKBAHAR

İkinci yüzyıla

İkinci yüzyıla

Üç haziran cumartesi Ankara’da yapılan törenler Türkiye ile birlikte dünyanın çok yerinde kutlamalar, naklen veya ilk haber olarak verilmiştir. Bu muhteşem törende görünürde Türkiye olmasına rağmen diplerden tarihin silinmediğini canlı olarak yaşandığını gösterdi.

Katılımların muhteşemliğinden katılımlar bütün dünyanın takibi ile cumhurbaşkanları başkanları yabancı yerli dostlarla dolup taşmıştır.

Bu ileriye çok önemli yeni dünyanın oluşumundaki fotoğraf heyecanlandırdı. Havanın yağmurlu sicim gibi yağarken program tıkır tıkır işledi. Çok diriydi. Sıcak, ümitli bugünden geleceğe güçlü sinyalleri taşıyordu.

Türkiye olağanüstü bir gün yaşıyordu. Tekrar seçilen cumhurbaşkanımız mecliste sadece milletvekillerine değil yerli yabancı ziyaretçilerle birlikte Türk milleti ile dünyaya naklen yayın vardı. Törenin sonunda İstiklal marşımızın okunması tarihi bir andı.

Yeniden oluşan dünyanın en anlamlı canlı fotoğrafını birlikte yaşayanlar, şahitlerinin mutlulukları, heyecanları, bir an ayrılmadan sonuna kadar takip edenler. İlk şahitleri, can dostları, ya da büyük yapılanmanın bir yanında biz de olmalıyız diyenler okunuyordu.

Çünkü bu büyük Anadolu ile tarihin buluşmasıydı.

Dışarıdan gelen misafirlerin atalarından duydukları geçmişimizi okuduklarında; atalarımızın; ilmin, insanlığın, kalkınmanın, hak ve hukukun koruyucusu uygulayıcısı, teknikte, üretimde, sağlıkta önde olduğumuzu bilen devletlerin torunlarının heyecanı vardı. Lokman hekim gibi yüzlerce araştırma yapan insanlığa armağan edenlerdendi.

Sıkı yağan yağmurun altında dimdik ayakta görev yapan hepsini, tören kıtası dahil cumhurbaşkanını yolların iki taraflarında dimdik külliyeye kadar o gururu yaşama hazzı ile makamına kadar devam etmişlerdir.

Ankara bugün başka heyecanlı. Sicim gibi yağan yağmur altında sırılsıklam el sallayanlar, bağıranlar, çiçek atanlar. Hayatının en mutlu anları.

Kıtalardan, ülkelerden, ya cumhurbaşkanı ya da en yetkilisi, temsilcisi, Birleşmiş Milletler genel sekreterine ilaveten değişik dinlerden din adamları, her renkten gönül insanları. Her yer tıklım tıklım dolu.

Bugün fotoğrafta olduğu için hiç unutulmayacağı anlar yaşanıyordu.

Gayret zamanı

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
SON YAZILAR