Huzuru Ararken
Salgınlar, depremler, seller, yangınlar, ekonomik kriz, siyasi kavgalar derken huzura muhtaç olduk.
Sanırım bizim neslin kaderi de bu.
Tam bitti yaraları sardık derken, yeni bir afet, olay ya da skandalla karşı karşıya kalıyoruz.
Herkes düzenden şikâyetçi.
Herkes her şeyi eleştiriyor ve hiç kimse hiçbir şeyden memnun değil.
Sadece ufak bir kesim var her şeyden memnun olan.
Onların gözünde her şey güllük gülistanlık.
Belki de değildir.
İçinde bulunduğumuz konjonktür öyle gözükmeye itiyor olabilir.
Kim bilir?
Gönül isterdi ki bizim gözümüzde de, gönlümüzde de her şey güllük gülistanlık olsun ama nafile.
Zamana bıraktık geçip gitmesini bekliyoruz.
Duyarsız değiliz, olmadık. Hiçbir zamanda olmayacağız.
Ama işler böyle giderse sanırım bir ömür boyunca her gün duyarlı olmak zorunda kalacağız ve bir takım şeyler bu yüzden biraz eksik kalacak.
Aşı sorunsalı
İtalya’da Kovid-19’la mücadele kapsamında Yeşil Geçiş belgesi uygulaması başlamış. Uygulamaya göre ülkede Yeşil Geçiş belgesini almak isteyenlerin en az bir doz Kovid-19 aşısı yaptırmış, son 6 ayda Kovid-19 atlatmış ya da 48 saat içinde yapılan bir testten negatif sonuç almış olması gerekliymiş. Restoran ve kafe gibi yerlerin iç mekânlarına, tiyatro ve sinemalara, halka açık gösteri ve spor etkinliklerine, müzelere, festivallere ve eğlence parklarına girişlerde Yeşil Geçiş belgesi istenecekmiş. Sanırım sistem yavaş yavaş zorunlu aşıya doğru eviriliyor. Gerçi Cumhurbaşkanı Erdoğan, aşıyı zorlamadan yana olmadığını belirtti. Zorlama ile değil gönüllük esası ile çözülmesinin daha hayırlı olacağını belirtti. Ben de bu görüşten yanayım. İlerleyen yıllarda yan etkilerinin ne olduğunu bilmediğimiz bir aşıyı zorunlu hale getirmek bir faciaya dönüşebilir. Umarım İtalya gibi bir karar almayız ve Cumhurbaşkanının belirttiği doğruda tavır takınırız.
[email protected]
Emrah Özcan
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.