Hocalı’yı Unutma, Unutturma!
Dünya da Türkler ve Müslümanlar Osmanlı devrinden sonra nerdeyse hiçbir zaman gün yüzü görmedi. Türkleri, Osmanlı İmparatorluğunu yıkarak tarih sahnesinden silemeyeceklerini anlayanlar Osmanlı’nın geride bıraktığı Türklerin ve Müslümanların yaşadığı her coğrafyayı kan gölüne çevirdi. Günümüzde Suriye’den Kafkaslara, Kırım’dan, Batı Trakya’ya Müslüman-Türk coğrafyasında mezalim hala devam ediyor. Bundan tam 29 sene önce bu katliamların en kanlılarından en vahşilerinden birini daha yaşamıştık. Değişen sadece Türk-İslam coğrafyasında mezalimin olduğu noktaydı…
Azerbaycan’ın Dağlık Karabağ bölgesi “CAN HOCALI”…
Tarihler 26 Şubat 1992’yi gösterdiğinde Ermeni işgal kuvvetleri tarafından Dağlık Karabağ işgal edilmiş ve Hocalı kasabası işgalci Ermeni çetecilerin eline geçmişti.
Dağlık Karabağ konum olarak çok stratejik bir öneme sahiptir. Ve bu bölgenin en önemli tepelerinden birinin bulunduğu yerde, Hocalı Kasabasının olduğu noktadır. 11.356 kişilik nüfustan ve 2.605 aileden müteşekkil bir kasaba olan Hocalı 25 Şubat’ı 26 Şubat’a bağlayan gece Türk tarihinin en karanlık gecesini geçirmiştir. Asılsız soykırım iddialarıyla Türk Devletini uluslararası arenada itibarsızlaştırmaya çalışanlar Hocalı’da, mazisi asırları bulan bir kinin tezahürünü göstermişlerdir. Türk Devletini ve milletini soykırımcı olarak nitelendiren ve bunu da uluslararası arenaya nispeten kabul ettiren dünün Hınçak-Taşnak Ermeni çetesi 21. Yüzyılın en büyük soykırımlarından birine imza atmıştır. Dünyanın ne dediği çokta bizleri bağlamıyor çünkü Dünya görmek istediğini görüyor, duymak istediğini duyuyor. Fakat bir asır önceki sözde soykırım, yalanını unutmayıp bundan öç almak isteyenlerin yanında 29 yıllık bir olayı unutan, bir nesli görmek herhalde Hocalı’yı unutmayan herkesi kahrediyor…
Soykırımın ardından geçen 29 yılda bir fikir kırımı, hafıza kırımı da yaşadık. Bin yıllık kinini unutmayanların karşısına, 29 yıl önce kendisine ne yapıldığını unutarak çıkmak en hafif tabirle gaflettir. Türkiye Cumhuriyeti Devleti tarafından Hocalı hala bir soykırım olarak kabul edilmemiştir. Ermeniler 1915’teki zorunlu tehcir için soykırım iddiasında bulunup lobicilik faaliyetlerini bu konuya yöneltmişken TBMM elindeki en güçlü argüman olan Hocalı soykırımını, bırakın Dünyaya kabul ettirmeyi kendisi dahi kabul edememiştir. Bunu Türk milletinin bir ferdi olarak utanç vesikası olarak hala aklımızda tutarken bir yandan da Hocalıyı unutturmamak için uğraş vermek mecburiyetindeyiz.
Bugün Azerbaycan ve Türkiye el ele nasıl Karabağ’ı işgalden kurtarmışsa yine bu soykırımı Dünya’ya anlatmak hususunda da omuz omuza mücadele etmelidir. Uluslararası arenada Türkiye’yi itibarsızlaştırmak adına yalanı kendine bir araç olarak seçmiş Ermenistan’ın lobicilik faaliyetlerine karşı aynı şekilde mukabele edilmelidir.
Karabağ ilelebet Türk yurdu olarak kalacak, Türkiye’nin Kafkasları gören gözü olacaktır! Türkiye ve Azerbaycan kardeşliği her şeyi bir olan iki devletin farklı coğrafyalara kök salışıdır. Tarihin derinliklerine uzana sağlam köklerimiz Karabağ’ın azadlığıyla iyice birbirini sarmış ve kardeşliğimiz dosta düşmana gereken mesajı vermiştir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.