Mangalda kül bırakmayanlar,tek tek dökülmeye, gerçek yüzlerini,gerçek niyetlerini göstermeye başladılar. 

Kendi ülkeleri dışında demokrasi arayışına girenler, demokrasi yoksunu kararlarla bu güne kadar gizledikleri yüzlerini ifşa ettiler. 

Gerçi Avrupa´nın iki yüzlü politikasını artık Dünya biliyor. Biliyor bilmesine de, bir adım ötesi için,bir strateji belirleyemiyor. Gücün, paranın, teknolojinin ayrıcalığı "para Ve güç bende,istediğimi yaparım" söylemini doğruluyor.  

Bugün demokrasinin beşiği olduğunu iddia eden Avrupa, Türkiye´yi demokrasi karşıtı olarak göstermeye başlıyor. Bunun yanında ifade özgürlüğünü kısıtlayan yerel kararlar alıyor.

Demokrasi her platformda vurgulanan yalandır.

Eski yunan site devletlerinde demokrasinin ilk izlerine rastlanıyor. Uygulama safhasında tüm halk yönetime katkı vererek kararın alınmasını sağlıyor. Daha sonra değişen dünya düzeni ile birlikte vatan sınırları çizilmeye başlayıp ulaşım, mesleki sebepler, parasızlık gibi birçok unsurun da devreye girmesi ile demokrasi yalanı başlamış oluyor. 

Demokrasi yalanının ilk başladığı ülke Yunanistan şuan büyük çöküşe direniyor.  

Almanya Demokrasi kavramıyla dünyaya akıl verirken,yerel yönetimleri,ifade özgürlüğünü kısıtlıyor. 

Bu sadece Almanya´ya has bir olay değil. Avrupa´nın tamamında Ve hatta sömürülen İslam devletlerinde dahi bu engelle karşılaşacağız. 

Çünkü Ak Parti ile MHP´nin Yeni sisteme Evet demesine, Dünya tahammül etmiyor.

Şaşırtıcı aslında;sadece kötülüğümüzü isteyen iki parti olarak Ak Parti ile MHP yi düşünsek, dünyanın tamamını da iyiliğimizi isteyenler olarak görmeliyiz değil mi? Büyük bir tezat...

Yani Siyonist İsrail

ABD, Almanya, İngiltere, Hollanda, ve ortakları olan FETÖ, HDP,CHP,PYD, DAEŞ diye sıralamamız gerekiyor. İyiliğimizi isteyen ne kadar fazla ülke var değil mi! 

Demokrasi karşıtı ilan edilen Türkiye de terör örgütlerinin tetikçiliğini yapan, çalıştıkları yerleri dahi bu alana hizmetkar etmek isteyen gazeteciler,sanatçılar! bu ülkelere sığınıyor Ve anında vatandaşları oluyor. Ne kadar sevimliler değil mi?  

Düşmanın okunu takip eden, düşmanını bulur değil mi? O zaman ne diyoruz; 

Bizim demokrasi inancımız yoktur bilesin Avrupa! Bizim Kur-an inancımız vardır. 

Demokrasi yalanıyla ülkeleri sömürmeyiz, Peygamberimizin Hıl Fil Fudul geleneği ile ekmeğimizi bölüşürüz. 

Biz aç gözlülüğümüzü, başka ülkelerin topraklarına sömürge olarak değil, Halil İbrahim soframızda kardeşliğimizi bölüşürüz. 

Biz sırf Müslüman oldukları için,gökten demokrasi yalanıyla kamufle edilmiş, Avrupa´nın bombalarına karşı, bedenini ve yüreğini islama teslim etmiş insanımızın,insani yardımlarına hıl fil fudul deriz. 

Biz 4 milyon insana bağrımızı açan bir ülke olarak, demokrasi yalanından beslenmek yerine Kuran´ın evrensel birlikteliğinde kucaklayan bir millet oluruz.

Bugün Yeni sistemin olmaması için var gücü ile çalışan Avrupa; Ve hatta şu günlerde Suriye´den, Daeş mensuplarını ülkemize sokan Dünya! 

Unutma! Her patlayan Bomba bizi bir birimize bağlar, her gözyaşımız kinimizi artırır. 

Not: Yeni sistem Erdoğan içindir diyenlerin hepsi Erdoğana yapılacak en ufak eylem, suikastin baş aktörleridir.