Her Yol Erken Seçime Çıkıyor
Siyasi partilerin koalisyon konusundaki açıklamalarından yola çıkarak bir değerlendirme yapabiliriz. Siyasetin kalbi Ankara’da neler oluyor?
İşte İzmir'de konuşan Başbakan Yardımcısı Ali Babacan'ın ve Çorum'da konuşan eski Adalet Bakanı Bekir Bozdağ'ın söylemlerindeki ince ayrıntıya kulak kabartalım.
Babacan şöyle konuşmuş:
"-Önümüzdeki haftalar koalisyon arayışının olacağı haftalar olacak. AK Parti olarak samimi bir çaba içerisinde olacağız. 'Türkiye'yi nasıl daha iyi yönetebiliriz, Türkiye'yi nasıl iktidarsız bırakmayız' bunun mücadelesini vereceğiz. Eğer olursa olur. Türkiye için iyi de olur ama baktık ki bu uzlaşma yok, o zaman zaten Anayasa hükümleri açık. Türkiye'de genel seçimlerin yenileneceği döneme gireceğiz. Hukuk neyse bunu aynen uyguluyoruz. Halkımızın iradesi de Anayasada gayet açık ama dikkat etmek zorundayız."
Bozdağ da şunları söylemiş: "-Bakın 7 Haziran'dan bugüne bir ay geçti. Türkiye'de yarın hükümeti kimin kimlerle kuracağı belli mi? Belli değil... Emin olun işin içinde olanlar da yarın ne olacağını, bu formüllerden hangisinin Türkiye'nin geleceğini yöneteceğini onlar da bilemiyorlar. Büyük bir belirsizlik var. Belirsizlik her zaman devlete de millete de zarar verir. Biz parti olarak, AK Parti olarak belirsizliğin ortadan kalkması için her türlü gayreti, çabayı ortaya koyacağız."
Babacan ve Bozdağ’ın açıklamaları böyle.. İki açıklamanın ortak noktası ise, seçim sonrası oluşan belirsizlik noktasında her türlü çabanın ortaya konulacağı vurgusu yapılıyor.
Peki Muhalefet Ne Diyor?
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli AK Parti- CHP koalisyonunu işaret ederken, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ise AK Parti-MHP koalisyonu ihtimalinin daha yüksek olduğunu söyledi. HDP'de ise koalisyon arayışlarından çok, siyaseti sokakta ya da dağda aramak eğiliminin ağır bastığı biliniyor.
13 yıllık tek başına iktidar döneminde kimsenin aklına bile gelmeyen maddeler Anayasada yer alıyor.
Özellikle 114 ve 116. maddelerin yorumu, Cumhurbaşkanı'nın yetki kullanma biçimi ve muhalefet partilerinin olası tepkileri analiz ediliyor.
Anayasa'nın 114. maddesine göre, "Yeni seçilen TBMM'de Başkanlık Divanı seçiminden sonra 45 gün içinde Bakanlar Kurulu'nun kurulamaması halinde Cumhurbaşkanı, TBMM Başkanı'na danışarak seçimlerin yenilenmesine karar verebilir."
Buradaki "karar verebilir" vurgusu çok önemli. Nedenine gelince... Cumhurbaşkanı'nın alacağı inisiyatif bakımından esnek ve hassas bir ifade söz konusu.
Anayasa’nın 116. maddesine göre ise de, “'Geçici Bakanlar Kurulu' tanımı bulunuyor. Seçimlerin yenilenmesine karar verildiğinde Bakanlar Kurulu çekilir ve Cumhurbaşkanı geçici Bakanlar Kurulu'nu kurmak üzere bir Başbakan atar. Geçici Bakanlar Kurulu'na, Adalet, İçişleri ve Ulaştırma Bakanları TBMM'deki veya Meclis dışındaki bağımsızlardan olmak üzere, siyasi parti gruplarından oranlarına göre üye alınır. “
Yani son karar noktası Cumhurbaşkanlığı’nda..
İşte en önemli nokta burası..
Türkiye'yi seçime taşıyacak "Geçici hükümet" modeli, AK Parti, CHP, MHP ve HDP'nin, milletvekili sayısı ile orantılı Bakanlar Kurulu bileşimi demek. Yani, HDP'nin, seçimler yenileninceye kadar en az 3 bakanla kabineye girmesi söz konusu.
Peki, Türkiye siyaseti, bugünkü Meclis yapısı, özellikle MHP yönetimi, böyle bir hükümeti içselleştirebilir mi?
Bağlayıcı açıklamalarına göre MHP, adını bile anmadığı HDP'nin 3 aylığına da olsa hükümet'he girmesine tahammül edemeyeceğine göre, geriye tek seçenek kalıyor. AK Parti'nin, MHP destekli "azınlık hükümeti" kurması ve seçim hükümeti olarak çalışması.
Bu noktadan yola çıkarak “İlerleyen dönemlerde neler olabilir” sorusunun en makul cevabı "Türkiye bir erken genel seçime gidiyor" çizgisinde şekillenmekte...
Seçimlerin tarihi mi? Onu da AK Parti ile MHP belirleyecektir. Muhtemelen, 2016 baharında sandık tekrar milletin önüne gelecektir.
Kalın sağlıcakla..
Günün Sözü: Bir kimseyi inada kapılmış, çekişmeci ve kendi görüşünü beğenmiş görürsen bil ki, onun ziyanı tamamdır. Hz. Muhammed (s.a.v)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.