Her şerde bir hayır vardır
Şüphe yok ki belli bir zaman sonra aslında ilk başta hiç istemediğimiz o şeylerin ileride ne kadar hayırlı olduğunu görebiliyoruz. Ülkemiz açısından da birçok olumsuz görülen durumlar ilerisi için önemli gelişmelerin önünü açmıştır. Yabancıların ülkemize karşı tutumları bizi milli ve yerli üretime götürüyor ve böylece dışa bağımlılığın azalması gibi birçok önemli gelişmeler yaşanıyor.
Ak Parti Hükümeti 2002'de göreve geldiğinde önünde 23 buçuk Milyar Dolar borç duruyordu. IMF’nin hükümetin iç işlerine karışması rahatsızlık oluşturdu ve bu durum kabul edilemez olarak karşılandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan IMF ile ilgili yaptığı bir açıklamada, “IMF Size borcu veriyor, verdikten sonra sizi siyaseten de idare etmeye çalışıyor. Böyle bir Uluslararası Para Fonu olur mu? Madem ki para veriyorsunuz, paranız nereye harcanıyor bunu takip edin. Ama kalkıp siyaseten bizi idare etmeye kalkmayın” demişti. Böyle bir durum karşısında ülkenin dış borcunun ödenmesi en öncelikli hedef olarak belirlendi. Türkiye'nin IMF'ye borcu, 14 Mayıs 2013 tarihinde son taksitin ödenmesinin ardından bitti.
Türkiye 2007 yılına kadar İsrail’den insansız hava aracı olan HERON’ları almak için tabiri caizse bin bir takla atıyordu. Bu HERON’lar çok pahalıydı. Milyonlarca liraya sadece birkaç tane alabilmiştik. Bunlar da sık sık arızalanıyor ve tamir için gönderildiği İsrail’den aylarca geri dönmüyordu. Üstelik Türk pilotları bu insansız hava araçlarını uçuramıyordu. Bunun için İsrail’den kiralık olarak pilotlar getiriliyordu. Mavi Marmara olayından sonra İsrailli pilotlar kendi ülkelerine kaçınca artık bu İHA’lar uçamaz hale geldi. Böylesine sıkıntılı bir sürecin ardından kendi İnsansız hava aracımızı neden yapmıyoruz denildi ve yerli İHA üretimi için düğmeye basıldı. Türkiye dünyada silahlı İHA üreten 5 ülke arasına girmeyi başarmıştır. Bu gelişme Türkiye’nin en büyük başarılarından biridir.
ABD, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın korumaları için yapılması planlanan 1.2 milyon dolarlık silah satışını öngören bildirimi geri çekti. Trump yönetiminin silah satış tasarısını geri çekme kararına tepki gösteren Erdoğan, ABD yönetiminin YPG'ye yaptığı silah yardımını hatırlatarak, "Biz paramızla sizlerden silah alamazken siz niçin parasız olarak bu terör örgütlerine bu silahları veriyorsunuz…”diye karşılık vermişti. Bu gelişme neticesinde Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın koruma ekibi, milli ve yerli MPT-76 ve Milli Piyade Tüfeği ailesinin bir diğer üyesi MPT-55 Tüfeği'ni kullanmaya başladı. Yerli ve milli silahlara yurt içinden ve yurt dışından yoğun bir talep oluştu. Kara Kuvvetleri Komutanlığına 2019'da teslim edilmek üzere 21 bin 158 adetlik MPT-55 silahı için sözleşme yapıldı. Ayrıca diğer güvenlik güçleri için 50 bin adetlik yeni sipariş için görüşmeler devam ediyor. Yurt dışında da ilgi gören MPT-55 için sipariş bağlantıları bulunuyor.
Dünya ülkeleriyle yaşadığımız sorunlarda bize sattıkları araçları sürekli koz olarak kullandılar. Bunun sonucunda dışa bağımlılığı azaltmak için yerli üretime ağırlık vermek durumunda kaldık. Günümüzde yerli savunma sanayiinde büyük projelere imza atılıyor. Bu gelişmeler ile yabancılardan pahalı olarak bin bir zorluklarla aldığımız araçları artık kendimiz daha ucuza üretebilir hale geldik. Bu durum ülkenin dışa bağımlılığını azalttığı gibi ülkenin itibarını dünya kamuoyunda artırdı. Türkiye’nin yerli ve milli üretim rüzgarı esmeye devam ediyor. Savunma sanayiindeki yerli üretimin ardından yerli uçak, milli tren, yerli otomobil gibi dünyaya açılacağımız projelerin çalışmaları da tüm hızıyla sürüyor.
Gerçekten her işte bir hayır vardır. Bu konuda Erzurumlu İbrahim Hakkı hazretleri ne güzel buyurmuştur.
Hak şerleri hayr eyler
Ârif anı seyreyler
Zan etme ki gayreyler
Mevlâ görelim neyler, Neylerse güzel eyler
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.