Hayırdır İnşallah
“Hayırdır İnşallar” sözü görülen bir rüya anlatılırken, yorumlanırken veya şaşkınlık veren olgular karşısında söylenir. Son günlerde yaşanan bazı olayla beni öyle şaşırttı ki bunlar karşısında ‘hayırdır inşallah’ dedim.
Türkiye Radyo Televizyon Kurumu 16 Ekim 2015 tarihinde yayınladığı sınav ilanı ile 380 tane kadrolu personel alacağını duyurmuştu. Yaklaşık 16 aylık bir süreç sonunda TRT’nin açıkladığı nihai sonuçlar tartışma konusu oldu. 380 kadro için 16 ay ümitle bekleyen adaylar açıklanan 251 kişi ile şok geçirdi. Nedensiz bir şekilde verilmeyen 129 kişilik kadro çeşitli platformlarda tartışma konusu haline geldi.
Adayların 16 ay süren sınav sürecini gözde geçirirsek bu duruma olan tepkilerin haklılığı ortaya çıkacaktır. 16 Ekim 2915’te yayınlanan TRT sınav ilanına on binlerce başvuru oldu. Öncelikle KPSS puan üstünlüğüne göre bir sıralama yapılmış ve yazılı sınava girmeye hak kazananlar belirlenmişti. Tahsis edilmiş olan 380 kadro için 5 binin üzerinde aday 14 Şubat 2016’da yazılı sınava girmiş ve başarılı olanlar sözlü sınava girmeye hak kazanmıştı. 380 kadro için yarışan 2 bine yakın kişinin mülakatları tamamlanmış ve sonuçların açıklanması beklenir olmuştu. 16 ay süren meraklı bekleyiş sonunda 251 kişinin TRT’ye girmeye hak kazandığı açıklanmıştır. Yani ilk başta on binlerin başvuruda bulunduğu 380 kadrodan 129’u boş bırakılmıştır. Örneğin, başta 75 kişi olarak belirlenen muhabirlik kadrosuna yalnızca 39 kişinin kabul edilmesi üzerine adaylar hüsrana uğradı.
- On binlerin talip olduğu 380 kişilik kadro için yeterliliğe ulaşan sadece 251 kişi midir?
- 15 Temmuz süreci sonrasında TRT’den ihraç edilen hainlerden boşalan kadroların olmasına rağmen 16 aylık sınav süreci sonunda alım sayısının düşürülmesi nedendir?
Kamuoyunda akıllara takılan bu sorulara bir açıklama getirilmesi gereklidir. Bu konuda devlete olan güvenin sarsılmaması için gerekli adımlar bir an önce atılmalıdır. Adalet ve şeffaflık kavramları vatandaşlarca tartışma haline dönüştürülmemelidir. Devlette liyakat çıkışı lafta kalmamalı ve vatandaşa verilen vaatler yerine getirilmelidir.
***
Her geçen gün daha güçlenerek ülkede yaygınlaşan Ziraat Katılım Bankası vatandaşın takdirini topluyor. Ben de bu çorbada tuzum bulunsun diye Ziraat Katılım Katılım hesabı açtırdım. Yaklaşık 2 ay oldu hesap kartım henüz elime ulaşmadı. Hesap açtırdıktan yaklaşık 1 ay sonra şubeye kartımı almak için gittim. Gişe görevlisi bana kartların hatalı basıldığını ve tekrardan yenilerinin basılıp müşterilere teslim edileceğini söyledi. Pekala olur böyle şeyler diyerek beklemeye devam ettim. Hesap kartı başvurumun ikinci ayına yaklaşırken artık kartımı alabilirim ümidiyle tekrar şubeye gittim. Bu sefer bana sistemde bir sorun oluştuğunu ve tekrardan kart talebinde bulunmam gerektiği söylendi. Tekrardan kart talebinde bulundum ve bekleyişim sürüyor. Başvurumun ikinci ayında Ziraat Katılım kartına kavuşabilecek miyim diye merak içerisinde bekliyorum.
Ziraat Katılım Bankası 46 şubeye ulaştı ve tam gaz yayılmaya devam ediyor. Türkiye’yi İslam’ın finans merkezi haline getirmeyi hedefleyen Ziraat Katılım’ın bunu başaramayacağına yürekten inanıyorum. Hem ülkemize hem de islam alemine büyük katkılar sağlayacak bir kuruluş olarak büyümeye devam ediyor. Bu alanda da yolunun açık olduğunu düşünüyorum.
Böylesine büyük hedeflerle yola çıkan bir bankanın müşteri ile ilişkilerini daha sıkı tutması gerekiyor. Bu konuda bütün birimleriyle daha dikkatli olmalarını tavsiye ediyorum.
Birçok bankada eksikliği hissedilen bir hususa önem veren Ziraat Katılım vatandaşın takdirini kazanıyor. Şubelerinde bulunan mescitler, bankada beklerken namaz vaktini kaçırmak istemeyen kişileri memnun ediyor. Yüksek standartları ile bir banka şubesinden daha fazlası olan Ziraat Katılım, diğer bankalardan da beklentileri yükseltiyor.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.