Bizler olayların sadece görünen tarafları ile ilgilenirken görünmeyen taraflarında ise umursamaz davranabiliyoruz. Bazen görünmeyen durumlar ise birçok hikmeti içerisinde barındırabiliyor. Bize düşen tam teslimiyetle Allah’a bağlanıp her şeyin en hayırlısını ondan istemektir. Şüphesiz ki O, her şeyi bilir ve görür. Bizim göremediklerimizi bilendir.

Hayatımızla ilgili kararlar alırken o an bizi üzen her durum belki de birçok hayrı içerisinde barındırır. Bu sebeple karamsarlığa, umutsuzluğa kapılmadan Allah’ın açtığı yolda yürümeye gayret etmeliyiz. Sonucu ne olursa olsun ‘vardır Allah’ın bir bildiği’ diyerek devam etmeliyiz. Çünkü bu teslimiyet sonuç ne olursa olsun aydınlığa mutlaka çıkacaktır. Allah bizleri imtihan ederken bu imtihanları nasıl değerlendirdiğimize bakar. Yaptığım araştırmalar neticesinde Peygamber Efendimiz(S.A.V) bir hadisi şerifte şöyle buyuruyor: “Allah, kim için hayır dilerse ona musibet verir.” Eğer Rabbimiz bizler için hayırlı olanı diliyorsa bizleri sınamak için imtihana dâhil eder. Buradan da anlaşılacağı gibi başımıza gelen olaylara ‘Niye hep benim başıma bunlar geliyor’ demek yerine ‘Bunda da vardır Allah’ın bir bildiği’ dememiz ve üzerimize düşen kulluk şuurunu yerine getirmemizdir.

İncelediğim ayetler neticesinde hayırlı olanı istemek ve hayır olduğunu bilememek Bakara Suresi 216. Ayeti Kerime’de şöyle aktarılıyor: “Sizin için daha hayırlı olduğu halde bir şeyi sevmemeniz mümkündür. Sizin için daha kötü olduğu halde bir şeyi sevmeniz de mümkündür. Allah bilir, siz bilmezsiniz.'' İşte buradan da anlaşıldığı gibi Yüce Allah her şeyin en iyisini ve en doğrusunu bilmektedir. Bize düşen hayırlı olanı istemektir. Çünkü biz kuluz hata yaparız, yanılırız. O yanılmaz.

Yine Bakara Suresi’nin 156. Ayeti Kerime’sinde “Onlar, başlarına bir musibet gelince, ‘Biz şüphesiz her şeyimizle Allaha aitiz ve şüphesiz O’na döneceğiz’ derler’’ diye buyruluyor. Bu ayetten de anlaşılacağı üzere bizler yalnızca gerçek sahibimiz olan Allah’a aitiz ve şüphesiz ki yine O’na döndürüleceğiz. Başımıza gelen her musibette ‘Allah’ın vardır bir bildiği’ diyerek bu teslimiyetle yönelerek ‘Allah’tan geldik yine Allah’a döneceğiz’ şiarıyla hareket edersek doğruya yöneleceğiz. Doğru olanın bu olduğunu idrak edeceğiz.

Enbiya Suresi’nin 35. Ayeti Kerime’sinde ise “Her nefis ölümü tadacaktır. Sizi bir imtihan olarak hayır ile de şer ile de deniyoruz. Ancak bize döndürüleceksiniz’’ ifadesiyle yüce Allah bizlere sesleniyor. Şüphesiz ki göklerde ve yerde olan her şeyin mutlak sahibi Allah’tır. Dünyada meydana gelen her olayın bir amacı vardır. Bizlerin başımıza gelen her olaya bu şekilde yaklaşmamız lazım. Her olayı şer olarak değil kulluk bilinciyle idrak etmemiz lazım. Bize dertleri veren Allah dermanını da verecektir. Bize çıkmaz sokakta olduğumuzu hissettiren her olay aydınlık kapılara mutlaka açılacaktır. Önemli olan idrak edip doğruyu görmeye gayret etmektir.

Bu şuurla hareket edip, aydınlık kapılara ulaşabilmek duasıyla. Bir sonraki yazımda görüşmek üzere…