Osmanlı Devleti’ne başkentlik etmiş merkezlerden bir tanesi olan Edirne, tarihi dokusu ve doğal yapısı ile ender şehirlerimizdendir. Camileriyle, köprüleriyle tarihi yaşatırken, sahip olduğu jeopolitik konumu ile de önemli bir serhad kentidir. Edirne yüksek turizm potansiyeline sahip kentlerimizden bir tanesidir. Asırlardır devam eden Kırkpınar Yağlı Güreş Etkinlikleri ve Selimiye Camii Edirne’nin dünyanın her yerinden ziyaretçi almasındaki katkısı büyük değerlerindendir. 

Edirne’nin değeri ve güzellikleri saymakla bitmez. Edirne’de uzun yıllar yaşamış ve hala da sık sık ziyaret eden bir vatandaş olarak söylüyorum ki, son dönemde tanık olduğum bazı olumsuzluklar beni gerçekten üzdü. Bunu da naçizane köşemden çözüm üretilmesi adına belirtiyorum. Hiçbir siyasi mesaj ya da algı oluşturma niyetinde olmadığımı da herkesin bilmesini isterim. Bir Edirne sevdalısı olduğum için yazmak istedim.
Edirne Merkez’de halkın piknik yapabileceği tek bir yer bulunuyor. Karaağaç’taki Meriç Nehri kıyıları. Görenler bilir. Nehir kıyıları bölünmüş ve bazı kurumlara tahsis edilmiş. Normal vatandaş bunların hepsinden faydalanamıyor. Köprüden Karaağaç’a geçmeden önceki kısımlara halk zaten giremiyor. Orada bir kısım Askeriyeye tahsis edilmiş, bir kısım da Trakya Üniversitesi’ne.

Nehirdeki köprüden karşı kısımlarına yani Karaağaç’a geçildiğinde burada sizi ilk olarak 3. Sınıf restaurant ve cafeler karşılıyor. Bunlar hiçbir özelliği olmayan, hijyenden uzak ve gösterişsiz mekanlar. Aslında şehir içinde bir cadde üzerinde olsa kimsenin dönüp bakmayacağı yerler. Öyle olsa muhtemelen iflas ederlerdi. Peki buralar neden tercih ediliyor. Çünkü insanların başka alternatifleri yok. Meriç nehri kenarında bir çay içmek isteyen insanlar mecburen bu bayağı mekanlara oturmak zorunda kalıyor. Bunlar kalite yoksunu ve fahiş fiyatlarla yiyecek-içecek satan yerler. 
Gelelim piknikçilere. Anlatmaya çalıştığım gibi Meriç Nehri kıyılarının bir kısmı türlü kuruluşlara tahsis edilmiş, bir kısmı da 3. sınıf, fırsatçı işletmelerin elinde bulunuyor.  Hafta sonu mangalını, semaverini alıp Meriç kenarında ailecek piknik yapmak isteyen Edirne halkı için ayrılmış tek bir yer bulunuyor. Buraya da Söğütlük deniyor. Son dönemde buralar berbat durumda bulunuyor. Pikniğe giden vatandaşlar bin pişman oluyor. Şahsen ben de buna birebir tanık oldum.  Söğütlük’te etraf çöplüğü andırıyor, masalar kırık-dökük, nehir kıyıları kazılmış, yani bir piknik alanında olmaması gereken ne kadar olumsuzluk varsa…

Ben bunu gördüğümde Edirne halkına yapılmış bir hakaret gibi hissettim. Abartısız söylüyorum, hayatımda böylesine Belediye hizmetinden yoksun bırakılmış bir mesire alanı daha görmedim. Hafta sonu ailesiyle pikniğe gidecek vatandaşlara yeni yaşam alanları açmayı bırak, mevcut olan sahaları da bakımsız bırakarak kullanılamaz hale getiren Edirne Belediyesi’ni göreve davet ediyorum. Belediyeciliğin gereği olan halka hizmeti hatırlatmak istiyorum. Ayrıca Belediye’ye görevini hatırlatmak ve yaptırım gücü olma hususunda zayıf kalan Edirne yerel basınına da teessüf ediyorum.