Güzel Türkistan sana ne oldu?
“Güzel Türkistan sana ne oldu?
Sebep vakitsiz güllerin soldu.”
Doğu Türkistan davasıyla adeta özdeşleşmiş bu şarkının sözlerinin sahibi Süleyman Çolpan’dır. Özbekistan’da doğan Süleyman Çolpan hem Doğu hem Batı edebiyatına hâkim önemli bir şair ve gazeteciydi. Çeşitli gazetelerde makaleler yazdı. Türk edebiyatının Ziya Gökalp, Mehmet Akif gibi önemli isimleriyle tanışma fırsatı buldu. Sovyetlerin asimilasyon politikalarına karşı şiirleriyle, makaleleriyle millî bilinci diri tutmaya ve özgürlüğe giden yolun basamaklarını döşemeye çalışıyordu. Bu dönemde Türkiye’deki Millî Mücadele’yi de yakından takip ediyordu. Tufan adını verdiği şiirinde “Ey İnönü, ey Sakarya, ey İstiklâl Erleri, Misak-ı Millî’ye kadar durmadan ileri.” diyerek Anadolu’daki şerefli mücadeleye kalemiyle destek olmuştu.
Çolpan, yazdıklarından dolayı sekiz defa hapse atıldı. Her çıkışında mücadelesine devam etti. En son 1937 yılında milliyetçi olduğu için yılında tutuklandı, 1938 yılında ise kurşunlanarak idam edildi. Çok uzun bir süre eserlerinin basılmasına izin verilmedi ancak halk onu hiçbir zaman unutmadı ve Özbekistan bağımsızlığına kavuştuğunda adına ödül verilmeye başlandı ve ismi kütüphane gibi çeşitli yerlere verildi. Çolpan 40 yıllık kısa ömründe bir milletin hürriyet umutlarını ayakta tutmayı başarmıştı.
“Çemenler berbat, kuşlar hem feryat.
Hepsi de masum olmaz mı dilşad?
Bilmem niçin kuşlar ötmez bahçelerinde?”
Özbekistan hürriyetine kavuştu ama Doğu Türkistan hâlâ işgal altında. Çolpan gönüllerde yaşıyor ama yine aynı sebeple, milli bilinci ayakta tutmaya çalıştığı için Uygur ozanı Abdurehim Heyit hapiste. Doğu Türkistan’da camilerimiz yıkılıyor, soydaşlarımız kızıl Çin tarafından toplama kamplarında insanlık dışı muamelelere maruz kalıyor, Uygur kızları zorla Çinli erkeklerle evlendiriliyor. Yamyamların bile hürriyetine kavuştuğu, her türlü sapkınlığın meşru görüldüğü günümüz konjonktüründe dahi Serdengeçti’nin “Dört asırdır Türk’ün yüzü gülmüyor.” dediği yerde kaldık. Küfrün kaleleri yıkılmaya mahkumdur, Uygur Türklerinin gök kubbede yankılanan feryatlarını kim duymazdan gelirse gelsin işitecek bir Allah vardır. Gün gelecek ebabiller filleri yine yenecek ve Doğu Türkistan özgür olacak. Allah bize de o günleri görmeyi nasip eder inşallah.
“Bayrağını al, kalbin uyansın
Kulluk, esaretin her şeyi yansın
Kur yeni devlet düşmanlar ürksün
Yüce Türkistan göklere değsin.”