GÜLÜMSEYİN VE GÜLÜMSETİN
Gülümsemek, mü'minin alameti ve dağıtmakla bitiremediği hazinelerindendir.Tebessüm kişiler arasındaki muhabbetin oluşmasına, güven duygusunun artmasına vesiledir. Gülümsemek dostlukları artırır, düşmanlıkları bitirir. Aynı zamanda maliyetsiz bir harcamadır ve harcadıkça kazandırır.
İnsan, gülümsemenin, güler yüzlü olmanın mükafatını hem dünyada hem de ahirette kazanacağını unutmamalıdır. Dünyadaki kazancı dostluk ve muhabbet, ahiretteki kazancı ise mağfiret olacaktır.
" İki mü'min karşılaşıp müsafaha ettikleri zaman, aralarında yetmiş mağfiret taksim edilir. Bunun altmışdokuzu güler yüzlü olanındır. " (İhya-u ulumid-din) buyuruyor Peygamber Efendimiz (s.a.v)
Bir tebessüme ne büyük nimetler bahşediyor Rabbimiz.
Peygamber Efendimiz (s.a.v) 'de gülümseyerek konuşur ve " Gülümsemek sadakadır" buyurarak tebessümü teşvik ederlerdi.
* Gülümsemek, sağlıklı iletişmin anahtarıdır.
* Gülümsemek, bulaşıcıdır ve çok çabuk yayılır.
* Gülümsemek pozitif enerjinin yayılmasına vesiledir.
Gülümsemek sadece gülümseyenin muhatabına değil, sahibine de mesaj verir ve kendisiyle barışık olmasını sağlar. Kişinin kendisiyle barışması ise toplumun düzelmesine ve insanlığın gelişmesine sebeptir.
Gülümsemenin maddi manevi kazancı olduğu gibi, gülümsetmek ve sevindirmek de bir o kadar kazanç kaynağıdır mü'min için. Hem maddi hem manevi.
Bu konuda nakledilen bir hadis-i şerifte şöyle buyurulmaktadır :
" Kim bir müslümanın sıkıntısını giderip, onu sevindirirse, Allahü teala, kıyamette en sıkıntılı anlarda, onu sıkıntılardan kurtarır. " (Buhari)
Bir başka hadis-i şerifte ise mü'min kardeşini sevindirmenin mükafatı şöyle anlatılmaktadır :
" Bir kimse mü'min kardeşini sevindirince, Allahü tealanın yarattığı bir melek, bu kimse ölünceye kadar hep ibadet eder. Ölüp kabre konulunca, yanına gelerek ;
_" Beni tanıyor musun? " der. Ölü ;
_" Hayır, sen kimsin? diye sorunca;
_" Bir müslümana verdiğin sevincim. Bu gün seni sevindirmek için, sana gönderildim. Kabirde ve kıyamette sana şefaat edip, cennetteki makamını göstereceğim. " der. (İbni ebid-Dünya)
Gülümsemek ve gülümsetmek bu kadar güzel ve müjdelerle dolu iken, neden surat asalım ki? Neden hem kendimizi hem de etrafımızı mutsuz edelim.
Yüzünüzden gülümsemenin eksik olmaması dileğiyle.
Selam ve dua ile...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.