Osman Doğan

Osman Doğan

Gözlerimiz, dilimiz, şivemiz farklıydı ama tek derdimiz vatan ve imandı

Gözlerimiz, dilimiz, şivemiz farklıydı ama tek derdimiz vatan ve imandı

 

Haçlı kalıntılarının İslam ülkeleri üzerindeki tuzak ve oyunları geçmişten bu güne süregelmiştir. Küresel eşkıya devletleri İslam topraklarına ayak basmaya cüret etmiş, vatanımızı işgal etmişti. Toprak ve Bayrak kavramının tek ayrıcalıklı statü olduğunu bilen analarımız ezan, Kur’an, vatandan vazgeçmemek adına evlatlarının başına kına yakarak savaşa göndermişlerdi.
Taburların Anzak Koyunda bir bulut kütlesinin içinde kaybolması tarihin ne denli ehemmiyet içerdiğini bir kez daha kanıtlamış. ‘‘50 yıl sonra olayın görgü tanığı olduklarını iddia edenler şu ifadeleri kullanmıştır, güneyden esen 6–7 kilometre hızındaki rüzgâra rağmen, yaklaşık 250 metre uzunluğunda, 65 metre yüksekliğinde ve 60 metre genişliğindeki bulut kültesinin yer değiştirmeden 60. Tepe üzerinde durduğunu ve İngiliz askerlerinin bu kütlenin içinde kaybolduğunu anlatmışlardı. Bu olay, kimilerine göre gerçek, kimilerine göre rivayetten başka bir şey değildi. Ancak, bu tür olaylar, tek bir gerçeği değiştirememişti; o da, ‘’Müslüman Mücahitlerin vatan ve millet sevgisi uğruna verdiği binlerce candı...’’ 
O gün omuz omuza savaşanların gözleri, dilleri farklıydı belki ama tek mücadeleleri sırt sırta vererek vatanlarına uzanan kirli elleri kırmaktı. Bunu başaran Türk Mehmetler, Kürt Ahmetler, Çerkez Aliler, Laz Yusuflar, Alevi Yunuslar, Yörük Yavuzlar, Türkmen Osmanlardı. Bu savaş bir devlet savaşından çok bir onur savaşıydı. Ve onursuz bir millet olmaktansa bu uğruda ölmekten kimse geri durmadı.
Bugün geçmişte yaşanılan savaşların icatçıları, bugün farklı entrika ve tuzaklarla yine bu savaşlarını devam ettirmekteler. Kılıç, top, tüfek susmuştur belki ama devletlerin içine sirayet etmeye çalışan, vatan vurgularını kendi bencilce satılmışlıkları uğruna,  dış mihrakların masalarına sunanların oyunları karşısında uyanışa geçme vaktidir. Bu ülkeye oynanan oyunlar karşısında Çanakkale’de olduğu gibi sırt sırta, kol kola bu ateş çemberinden geçilmelidir. O gün gözleri, şiveleri farklı olanların tek mücadelesi, bugün olduğu gibi İslam Ülkesi olan Türkiye var olduğu müddetçe devam edecektir. Bizler uyanık olmalı ve yarınların daha sağlam bir zeminde kurulması adına var gücümüzle modern savaş dediğimiz teknoloji, ekonomi ve ülke çıkarları uğruna sağlam adımlarla, büyük bir özveri ile çalışmalıyız.
Bugün bize değer biçmeye çalışanların kendi ruh hallerindeki eksikliği açık bir şekilde görüyoruz. Biz iman ve vatan uğruna geçmişten bu güne şer odakları karşısında bir bütün olmayı becermiş bir milletiz. Biz zalimin zulmü karşısında yaratıcının kudretini hissederek adım atan bir milletiz. Osmanlı döneminde de ihanet edenler vardı, Selçuklu döneminde de, şimdide… Kazananı millet olan, kazananı iman olan bu ülke geçmişten bu güne tapınakçılarına da, haşhaşilerine de, Ergenekoncularına da, paralelcilerine de karşı duracak bir erdeme sahibiz. Tek çıkar yol ülke ise, gerisi teferruattır diyenlere selam olsun…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
SON YAZILAR