İçişleri bakanlığının genelgesiyle, şehir içindeki galerilerin şehir dışına taşınma kararı alındı.
Bu kararla hem oto galerilerinin derli toplu olması hem de şehir içi trafiğinin rahatlatılması amaçlanıyordu.
Başkent’teki 1500’e yakın oto galericisi esnafını ilgilendiren genelge, en başta belirtmek isterim ki, çok doğru bir adımdı.
Gel gör ki kararın uygulanmasında bazı sıkıntılar yaşandı, yaşanıyor. 
Örneğin OTONOMİ Galericiler Sitesi.
Burası Otonomi Yönetim Kurulu Başkanı Aydın Erkoç’ların öncülüğünde, Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’in desteğiyle yapıldı.
Özel sektörün yaptığı en büyük yatırımlardan biriydi. 
Bünyesinde 550’ye yakın dükkanı barındırıyor. 
Dükkanların yanında banka, noter, cami, AVM gibi vatandaşın her tülü ihtiyacını karşılayabileceği yaşam alanları bulunuyor. 
Bu dükkanlar esnaflara tahsis edildi. Şu anki doluluk oranı yüzde doksanlara ulaşmış durumda. Cumhurbaşkanımız Recep Tayip Erdoğan, Başbakan Binali Yıldırım ve Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek tarafından görkemli bir törenle hizmete açıldı. 
Yapılan hizmeti elbette takdir ediyorum. Elbette galericilerin şehir dışına taşınmasına kimsenin diyecek bir şeyi yok.
Ancak burası Ankara’daki tüm galericiler için yeterli değil.
1500 galerici var, OTONOMİ’nin kapasitesi 550.
Nitekim OTONOMİ yapılmasına rağmen şehrin içinde değişik noktalarda bugün halen galerilere rastlıyoruz.
Bunlardan kimileri OTONOMİ’de yer bulamadıklarını söylüyor…
Kimileri ise buldukları dükkanın kirasının yüksekliğinden yakınıp, galerisini taşıyamadığını belirtiyor. 
Diğer taraftan genelge gereği şehir içindeki mevcut dükkanlarını taşımak zorundalar.
Taşımayanlara yine genelge gereği cezalar kesiliyor, dükkanlara mühürler vuruluyor, dükkanların önlerine belediye tarafından barikatlar yerleştirilebiliyor.
Bunlar hoş olmayan görüntüler.
Bu yaptırımlardan yırtmak isteyen kimi galericiler de değişik yöntemler sergiliyor. 
Şehir içindeki galericilerden “kiralama şirketi” altında satış yapanlar var. 
Yine “emlakçılık” adı altında oto alıp satanlar var. Şehir içindeki sıfır araç bayileri ikinci el alım satımına el atmış durumda. Her bayi bünyesinde yüzlerce ikinci el araç barındırıyor. Bunlara da birilerinin sesini yükseltmesi gerekir diye düşünüyorum.
Elinde iki tane aracı bulunan vatandaş mağdur edilirken, büyük bayilere ses çıkmaması haksızlık olur.
***
Sonuç itibariyle yinelemek gerekirse, OTONOMİ bu kadar galericinin hepsine yetecek kapasitede değil.
Açıkta kalan  galericiler birleşerek yeni bir galericiler sitesi kurmak istiyor. 
Başkent’in her gün büyüyen, gelişen bir il olmasıyla birlikte ikinci hatta üçüncü bir galericiler sitesine ihtiyaç olduğu açık.  
Ankara’dan küçük çoğu illerimizde birçok galericiler sitesi kurulmuşken, niye Başkent gibi bir yerde ikinci, üçüncü bir yer olmasın? 
Yeni galericiler sitelerinin yapımının önü açılmalı. 400 yakın gönlü kırılmış esnafa destek verilmeli. Yatırım yapmak isteyen esnafın önü açılmalı.
***
Başkent’in otopark çilesi
Şehir merkezinde belirli yol kenarları Büyükşehir tarafından tekrar otoparka dönüştürülerek, paralı hale getirilmeye başlandı.  
Örneğin Ulus Rüzgarlı bölgesinde artık yol kenarları ücretli.
Yol kenarlarının otopark olarak şirketlere kiralanması işlerini Büyükşehir’in ANPARK adlı şirketi yürütüyor. 
Buralarda minimum fiyatın 7 lira olduğu görülüyor.
İlk 15 dakikanın ücretsiz olacağı, parkları yaka kartı bulunan elemanların takip edeceği söyleniyor. 
Biliyorsunuz daha önce yine paralıydı. 
Esnafı isyan ettiren durumlar meydana geldi. 
Özellikle Ulus Rüzgarlı’da bölge esnafları ile otoparkçılar arasında kavga çıktı, kavgada bir esnaf silahla vurulma sonucu hayatını kaybetti.
Yine Talatpaşa Bulvarı’nda oto parkçılarla bölge esnafı arasında sık sık gerginlik yaşandı.
Kimi esnafın darp edildiği haberlerini hatırlarsınız. 
Esnaf kapısının önüne aracını park edemiyor, ederse ücret ödemek zorunda. Veya bir müşteri geldi, esnafın kapısının önünde durdu, başında otoparkçılar bitiyor, para diye.
Haliyle esnafın tepkisini çekiyor bu görüntü.
“Müşteri gelmiyor, gelen bu uygulama nedeniyle kaçıyor” diyenler oluyor.
Ümit ediyorum bu görüntüler yine yaşanmaz.
Keşke diyorum, şehir içinde yeteri kadar yer altı otoparkı olsa da, vatandaş araçlarını buralara park etse, ne esnaf sıkıntı yaşasa, ne de vatandaşın “yol kenarı ücretli mi olur” yakınması son bulsa.
Sonuçta insanlar araçlarını yol kenarlarına yeteri kadar park olmadığı için bırakıyor.
***
Küçük esnaf zorda
Büyük zincir mağazaların iyice yayılması, onlarla rekabet şansı bulunmayan küçük esnafı zor durumda bırakıyor.
Pek çok küçük esnaf kapatma noktasına gelmiş durumda.
Hükümetimizin bu konuya el atması gerekir. 
En azından küçük il ve ilçelerde kısıtlama getirilebilir, zincir mağazalarına. 
Mesela Gölbaşı gibi küçük bir ilçemizde bile 60’dan fazla zincir mağazası var. 
Her köşe başını, her sokağı parsellemiş durumdalar. 
Buralarda bulunan yıllarını vermiş emektar bakkallarımıza, küçük esnafımıza sahip çıkmalı, ayakta kalmalarına devlet yardımcı olmalıdır. Bunların dev firmalarla rekabet şansı yok. Dolayısıyla korunmaya ihtiyaçları var.