FETÖ'NÜN OYUNU MOLLA KABIZ OLAYI
Öncelikle Hicri yılınızı ve Muharrem ayınızı kutlar, hayırlara vesile olmasını Yüce Allahtan dilerim.
1527 yılında Kanuni Sultan Süleyman Han döneminde, Molla Kabız diye bir alim bozuntusu çıktı ortaya. (İran'nın, Osmanlı topraklarında her türlü isyanı başlatmak için gönderdiği ajan. Merak edenler tarih kitaplarından bu olayı daha geniş bir şekilde okuyabilirler. ) Bu molla, sahip olduğu ilimle öncelikle halkın gönlünde yer edinebilmek için camilerde vaazlar vermeye, ilmi sohbetlere katılmaya devam eder. Öyle ki kısa zamanda isteğine ulaşır. Birçok yerde dergahlar açar. Artık o halkın vazgeçemeyeceği bir alim olmuştur. Artık O nun ne dediği değil, O nun söylemiş olması önemli idi. Halkın yeterli desteğini aldığına inandığı zaman da ağzındaki baklayı çıkartı. Hz. İsa (a.s.) nın Peygamberimizden üstün olduğunu, Hıristiyanlığın ise İslam'dan daha muteber bir din olduğunu anlatmaya başladı. (Abdullah ibn-i Sebe gibi, son dönem ajan lawrens gibi...)
Kısa zaman sonra olay Kanuni tarafından duyuldu. Molla Kabız, Sadrazam Pargalı İbrahim Paşa tarafından divana çağrıldı. Mahkeme edildi. Kanuni Sultan Süleyman Han olayı kafes arkasından izledi. Divan daki alimler maalesef Kabız'ın söz ustalığı becerisi sayesin de fikirlerini çürütemediler. İdam hükmü çıkmış olmasına rağmen, fikirleri çürütülemediği için, Pargalı, Molla'yı serbest bıraktı. Bu olay Kanuni'nin şiddetli bir şekilde canını sıktı.
Ertesi gün Divan tekrar toplantı. Bu sefer Kabız'ın karşısında; “İbni Kemal” lâkabıyla meşhur Şeyhülislâm Kemal Paşazade Şemsüddin Ahmed Efendi ile İstanbul Kadısı Sadüddin Çelebi vardı. Kabız'ın fikirlerini tek tek çürüttüler. Kabız yenilgiyi kabul etmek zorunda kaldı. Ama fitne hareketlerinden de vazgeçmedi ve idam edildi.
Yıl 2016... Molla Kabız isim değiştirdi. İsmi Fetö Lideri oldu.
Şayet biz gerçekten bu terör örgütünü sonsuza kadar bitirmek istiyorsak, o zaman öncelikle bu örgütün ideolojisini bitirmemiz lazım. O na inananların nasıl bir yanlış yolda olduklarını göstermek lazım. Sapık bir ideolojinin peşinden gittiklerini delilleri ile ortaya konulması gerekir.
İşte o zaman çözülmeler başlayacak, gerçek çöküş o zaman olacaktır.
Bu yapılmazsa terör örgütü oyun üzerine oyun oynayacak. Örgüt elemanlarına, yakalananlar veya yakalanmayanlara moral vermek, onları motive etmek için her yolu deneyeceklerdir.
Özellikle son günlerde denedikleri yollardan birisi, sürekli olarak ülkede yeni bir işgal girişiminin olacağının sıkça söylenmesi. Bu da terör örgütü yandaşlarını ümitlendirerek birbirlerine kenetlenmesini sağlayacaktır. Bir taşla iki kuş vuracaklar. Ülkede sürekli bir gerginlik, bir kuşku , bir tereddüt bir korku yaratmak, diğer taraftan örgüt mensuplarına mesajlar vermek. Sabredin geliyoruz gibi.. Tabi ki aslında ne geldikleri var, ne de gelecekleri...
Örgüt sürekli batıya mesaj veriyor; "Bizi kullanın size hizmet edelim" diye. Bu batının arayıp ta bulamayacağı bir durum. Henüz işlerine yararken, Fetö terör örgüt liderini neden iade veya teslim etsinler. Üstelik farklı terör örgütleri kurarak adına İslami terör örgütleri derken (DAEŞ gbi). Masrafsız, bedava hainlik, ajanlık yapan, kul köle olan bir örgüt varken.
Biz kimin ne yaptığına değil, bizim neler yapacağımıza bakmamız lazım. Bu örgütün ideolojisini çürütmeden, yüz bin değil yüz milyonda insanı açığa alsanız hiçbir şey ifade etmez. Doğru veya yanlış, hak veya batıl inanan insanların neler yapabileceğini hepimiz biliyoruz.
Diğer bir tehlike, bu örgütün yer altına çekilmesi. Finans kaynaklarının bazıları kesilmiş, üyelerinin bir kısmı deşifre olmuş olsa bile, bu örgüt dünyanın bir çok ülkesinde ve ülkemizde varlığını sürdürmektedir. Örgüt liderinin propagandası sürekli bir şekilde devam etmektedir.
Çözüm önerilerimiz;
1. Öncelikle sadece Fetö Terör Örgütü ile ilgilenecek bir bakan atanmalı.
2. Diğer ülkelerde var olan Fetö okullarının kapatılması için iki ilişkiler sürekli devam etmeli. Bu ülkelerdeki finans kaynaklarının kesilmesi için her yol denenmeli.
3. Din alimlerimizin Fetö ideolojisini bitirmek için devlet destekli tam bir seferberlik ilan edilmeli. Köy, köy , kasaba kasaba dolaşılmalı.
4. Okullarda, paneller, seminerler yapılmalı veya dersler konulmalı. Bu ideolojinin hainliği anlatılmalı.
5. Alimler, aydınlar, akademisyenler halkı aydınlatmak için ülkenin en ücra köşesine dağılmalı. Bu iş için akil adamlar yollara dökülmeli.
6. Her şeyi devletten beklenmemeli. Sivil Toplum Kuruluşları üzerlerine düşen her şeyi yapmalı.
7. Türk Halkı bunun milli bir mesele, varlık ve beka davası olduğu şuurunda olmalı, bu mücadelede yerini alması sağlanmalı.
Düşüncemiz o dur ki, bunlar yapılmadığı sürece, bu örgütü bitirmek mümkün görülmemektedir. Her şeyin bir çırpıda olup biteceği hayaline kapılmamak lazım. Çünkü karşımızda 40 yıldır faaliyet gösteren ülkenin kılcal damarlarına kadar nüfuz etmiş, millet düşmanları tarafından maddi ve manevi olarak korunan kollanan uluslararası bir örgüt bulunmaktadır.
Sorunu bütün çıplaklığı ile ortaya koyarsak, çözümü de o kadar kolay olur diye düşünüyorum.
Haydi hep birlikte, oyunlara, tezgahlara , tuzaklara düşmeden mücadele edelim. Asparagas haberlerle, korku algısı yaratılması, gerginlik, kuşku politikası ile ülkenin huzursuz edilmesine kesinlikle izin vermeyelim. Bunun bir fetö oyunu olduğunu unutmayalım.
BU OYUNU BOZMAK BOYNUMUZUN BORCU..
FETÖ İDEOLOJİSİNE KARŞI MÜCADELE ZAMANI.
ALLAH, TUZAK KURUCULARIN, TUZAKLARINI BOZANDIR.
İsmet TAŞ
İç Anadolu Birliği Genel Başkanı
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.