15 Temmuz 2016 gecesi bir milat oldu. Çünkü o gece vatanımıza sızmış hainler ayan beyan olarak iyice belli oldu.  FETÖ’cü gurupların nasıl vicdansız, merhametsiz, acımasız ve kendilerinden başkalarını düşünmeyenlere yaşam hakkı vermediklerini insanlarımız belleklerine iyice kazıdı.

                                                                    ***

  19 gün oldu darbe girişimi olalı. Ülkemizin dört bir yanından FETÖ’cülerin yaptıkları pislikler gün yüzüne çıkmaya başladı. Bakıyoruz ki binlerce kişiyi ekmeğinden ve yerinden etmişler. O kadar sistematik çalışmışlar ki kendilerini deşifre etmemek için iyi bir şekilde gizlenmişler. FETÖ’nün kararttığı hikayelere bakıyorum da içim sızlıyor. Her gün yeni bir hikaye ile karşı karşıya kalıyoruz.

                                                                   ***

  Bu hikayeleri dinleyince birden kendimin de FETÖ mağduru olduğumu anladım. Bakın burası çok önemli. 2014’ün Aralık ayı içerisinde polis olmak niyetiyle Gölbaşı’ndaki Polis Akademisi’ne gitmiştim. Nizamiyeden yüzlerce polis adaylarıyla birlikte giriş yaptık. Ön sağlık kontrolünden geçtikten sonra mülakata girmek için diğer arkadaşlarla heyecan içerisinde bekliyorduk. Soyadımın ilk harfinin verdiği avantajla yanlış hatırlamıyorsam 3. kişi olarak mülakat odasına girdim. Diğer giren arkadaşlardan daha uzun bir süre durdum. Verdikleri soruları cevapladım. Mülakat sırasında FETÖ’nün hala polis camiasında güçlü olduğunu aktardım. Sen nereden biliyorsun? diye sorarsanız hemen anlatayım.

                                                                  ***

  O dönemde nişanlıydım. Nişanlımı ziyaret etmek için Çorlu’ya gitmiştim. Bir arkadaş vasıtasıyla Ufuk adında biriyle tanıştım. Kendisi de yaklaşan polislik sınavına gireceğini söyleyince arkadaş grubu içinde konuşmamızı iyice sürdürdük. Ardından Ufuk adındaki o kişi, kendisinin geçmişte fiyatı uygun olduğu için Fem Dersanesi’ne gittiğini, kendisinin polislik sınavına gireceğini FETÖ’cüler tarafından öğrenildiğini ve kendisine, “Ufuk, galiba polis olmak istiyormuşsun. İstersen bir gel de bir konuşalım” şeklinde yanlarına çağırdıklarını söyledi. Ufuk, FETÖ’cülerin bu sözlerinin ardından çok şaşırdığını, korktuğunu ve yanlarına gitmediğini söyledi. Çünkü Ufuk, FETÖ’cülerin nasıl bir mal olduğunu anlamıştı ve pisliklerine alet olmak istememişti.

                                                                 ***

   Ufuk’la konuştuklarımızı iyice düşündüm ve bu hain yapıyla mücadele edilmesine rağmen hala güçlü oldukları kanaatine varmıştım. Çünkü o yerlere katakulli ile giriliyordu. Bu konunun deşifre edilmesini düşündüm ve polislik mülakatıma girdiğimde bu olayı anlatmaya karar vermiştim. Mülakata girdiğimde bu FETÖ yapısının hala emniyette güçlü olduğunu ve onların girişimi ile FETÖ’cülerin girebileceği şeklinde mülakattaki kişileri uyardım. Karşımda emniyet müdürü dahi vardı. Bunları söylediğim için pişmanlık duymadım. İyi bir şey yaptığımı düşündüm.

                                                                 ***

  Ardından mülakattan çıktıktan sonra spor salonunda saatlerce mülakat sonuçlarını bekledik. Mülakatta kalanların listesi okundu. 200’ü geçkin insan vardı ancak sadece 9 kişi o anda elendi. Elenenlerin arasında ben de vardım. Çok şaşırdım bunu beklemiyordum. Zaten bir işte çalıştığım için fazla da üzülmedim. Mesleğime devam ettim. Ancak son olaylardan sonra anladım ki beni de büyük ihtimalle FETÖ’cü polisler mülakatta eledi. Çünkü önemli bir bilgi paylaşmıştım. Sordukları sorulara da güzel cevap vermiştim. Demem şu ki daha binlerce FETÖ mağduru var. Ancak onlar tarafından mağdur olduklarının bile farkında değillerdir.

                                                              ***

  Allah bu FETÖ’cülere iki cihanda da huzur vermesin inşallah. Binlerce masumun kanına girdi, ekmeğini elinden aldı. Onun için zalimler için yansın cehennem.