Faşizm ve Nazizm konusunu tanıttık. Bu akımları ve çıkış ortamlarını hazırlama sürecini tartıştık. Bu akımlara bugün de devam edeceğiz. Faşizm ve Nazizm hareketleri Avrupa'nın sosyal ve ekonomik yapılarında ortaya çıkmış ve bu hareketlerin ortaya çıkmasına uygun ortam Avrupa'da oluşmuştur. Kapitalizmden kaçan ancak komünist olmak istemeyen gruplar, başka seçenekler bulamadıkları için bu akımlardan etkilenmek zorunda kaldılar. Bugün Türk ve islam toplumlarını Faşist ve Nazi olmakla suçlayan grupların olması ilginç olacaktır. Ancak çıkış noktası veya çıkış nedeni olsun, bu hareketlerin Türk・İslam toplumuna çekici gelen hiçbir yönü veya yönü yoktur.

Faşizm, dünyayı seven ve sınıf mücadelesine giren kapitalist sınıf altındaki ezilen kitlelere adil ve güçlü bir devlet gücü sözü verdi. Ülkenin dört bir yanındaki insanlara sosyal adalet ve sosyal güvenlik getireceğini söyledi. Bunun ancak şefin (Führer) önderliğinde ve tek parti yönetimi altında gerçekleşebileceği ihtiyacından bahsediyordu. Şef sınıfı temsil etmedi, ancak tüm ülkeyi temsil etmedi. Şef son başvuru makamıdır ve kararı kesindir. Faşizmde, ana devlet olan sendikalar da sınıfı temsil ediyordu.

Faşizm ve Nazizmin, devletin ilkelerine bağlı kalırken, sınıfsal siyasal sistem hakkında bir görüşe sahip oldukları anlaşılmaktadır. Bu nedenle sınıflar arasındaki çarpışmaları önleyemedi. Bu akımlar, kapitalizmin ve komünizmin kanlı diktatörlüğüne tepki olarak, şimdi aynı adaletsizliğe ve zulme isyan ederek haklı olarak karşı çıkan yeni bir diktatörlük geliştirdiler. Şef putlaştırıldı.

Özellikle, milyonlarca ezilen ve kurban edilen Asya ve Afrika halklarının iliklerine kadar renk ve ırkçılık oynayarak sömürülmesini öngören bu hareketlerimin ideolojisi olarak düşünmek ne kadar iğrenç ve zalimdir. Bu günah, Faşistlerin ve Nazizmin hareketinden ve bu hareketlere ortamı hazırlayan çok acımasız kapitalizm ve komünizm sisteminden kaynaklanmaktadır.

Faşizmin ve Nazizmin akışı bugün ortadan kalkıyor, ancak kapitalizmin ve komünizmin akışı hala kan içmeye devam ediyor. Milyonlarca Müslüman, milyonlarca Türk, milyonlarca Asyalı ve Afrikalı bu azgın devlerin elinden kaçamaz Kapitalist, komünist ve Faşist diktatörler arasındaki çatışma maske her ne ise bizi şaşırtmamalı. Kendi paylarını ancak kendi aralarında yapıcı olmayan bir şekilde savaşarak paylaşırlar. Bu nedenle emperyalizmin amacı, bileşimi veya rengi ne olursa olsun aynıdır.

Türk ve islam milliyetçileri faşizme ve Nazizme, kapitalist ve komünist sistemlere karşıdır. Açıklayabileceğimiz gibi, Türk milliyetçileri, tarihi tecrübeleri, Türk-islam kültür ve medeniyeti ile devletin vicdanını güçlendiren kutsal değerleri ve tedbirleri kendi milli ideolojisini yoğurur. Türk-islam kültürü ve medeniyeti yabancı ideolojiden faydalanmamaktadır. Türk milliyetçileri hangi sistemde güçlü bir devlet ve medeniyet kurabileceğini iyi bilirler. Bunu, muhteşem atalarının engin tecrübesiyle yaşayarak öğrendi. Türk ve islam milliyetçilerini şu ya da bu yabancı ideolojiyle lekelemek imkansız olurdu.