Görülüyor ki Müslümanları hainlikle suçlayanlar mazlumların kanını akıtmaya devam ediyor. Filistin'de yıllardan beridir devam eden zulüm nedense hiç durmuyor. Paraları olan devletlerin savaşmak için bu denli yer araması elbette her zaman için can sıkıcı olabiliyor. Buna sebep olarak NATO ve BM'nin ele avuca alınır hiçbir protokol ve barış çağrısında bulunmadığı görülüyor. Katil vaziyetli kişilerin halen ülke yönetiminden bahsedip yüzlerce mazlumun canlarına kıyması ve henüz daha ufacık bebeklere bile acımadığı kanlarımızı donduruyor.

Bu zalimce sergilenen savasın görüntülerine kilometrelerce uzaklıktan seyrediyor olmamız ve sadece gıda yardımlarıyla destek vermemiz yetmeyebiliyor. Çünkü yaralıların ve hastaların gıda yardımı haricinde ilaç ve takviye ekipmanlara ihtiyaçlarının olabileceği ihtimal veriliyor.

Her ne kadar Türkiye Cumhuriyeti elinden gelen her türlü desteği sonuna kadar eksik etmese bile sadece Türkiye'nin değil, diğer Müslüman devletlerinin de zalimlerin zulmüne “dur” demesi gerekiyor.
Daha barışçıl bir Dünya'dan bahsederken savaşlar ortasında kalmış bir Suriye, bir Filistin, bir Çin Müslümanları'nın içler acınası halleri yürekleri dağlıyor. Diğer yandan bu görüntülere sessiz kalınması biraz sinir bozabilirken, insanların birlik mesajları vermelerinin ve bu mesajda İsrail'e karşı büyük kin beslemeleri Müslümanlar olarak en büyük beklentimizdir. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları olarak İsrail zulmüne karşı dik duruşumuzu sergilememiz gerektiğine inanmalıyız.
Birlikten güç doğar...