Kamu bankaları, koronavirüsle mücadelede normalleşme sürecine geçiş ve sosyal hayatın canlanması için "konut kredisi", "taşıt kredisi", "sosyal hayatı destek" ve "tatil destek" olmak üzere 4 yeni kredi paketini hayata geçirdi. 

Ziraat Bankası, Halkbank ve VakıfBank tarafından sunulan bu kredili destek paketi 
birinci el yani sıfır veya ikinci el konut alımlarında, düşük faiz oranı ve 12 aya kadar ödemesiz dönemi olan 15 yıla varan vade ile finansman imkanı sunuldu.

Bu tarihi imkana ilgi de bir hayli fazla. 
Kamu bankalarının düşük faizli konut kredisi ve diğer kampanyalara ülke çapında patlama yaşandı. 

Açıklanan son verilere göre sadece son 20 günde kamu bankaları 101 bin kişiye konut kredisi verdi. Toplam 25 milyar TL'lik kaynak müşterilere aktarıldı.

Ne güzel, insanlar düşük faiz oranlarıyla ev sahibi olmaya başladı. 

Ancak buradaki bir sorunu da gündeme getirmek vazifemiz. 

Krediler düşünde fırsatçılar da hemen ev, araba gibi ürünlerin fiyatını şişirdi de şişirdi. Neredeyse patlayacak fiyatlar. Örneğin 200 bin liralık evler bu kampanyayla birlikte en az 250 bin TL, 50 bin liralık arabalar 70 bin TL oldu! İki katını isteyen kan emiciler bile var!

Anlayacağınız yine büyük bir fırsatçılıkla karşıya kaldık. 
Ev, araba satacaklar fiyatları şişirdi de şişirdi. Düşük kredilerin bi anlamı kalmadı. 
Bu nereye kadar gidecek?

Bu tablo ile karşı karşıya iken bu fırsatçılara göz açtırılmaması gerekiyor. 

İlgili kurumlarımıza büyük iş düşüyor. Fiyat şişirenlerin tespit edilip gerekli cezayı almaları lazım.