İslam Hukuku’nun en belirgin özelliklerinden biri de suç teşkil eden fiilleri topluma etkisine göre tasnif etmesidir. Cezanın ağırlığı fiilin toplumsal ve sosyal hayatı ne kadar etkilediğiyle doğru orantılı bir biçimde tespit edilir. Böylece sosyal hayatın bozulması engellenerek, toplumsal kırılmaların önüne büyük ölçüde geçilmiş olur. 

Ülkemizde yaklaşık son 15 senedir kurumsallaşan, öncesinde ise farklı oluşumlar üzerinden kendini göstermeye çalışan genel adıyla LGBT-İ olarak bilinen gruplara karşı devletimizi ve milletimizi uyarmayı bir borç olarak görüyorum. Unutulmamalıdır ki ahlaki terörde en az bölücü terör kadar tehlikeli bir tehdittir. Bir milletin ahlakının yozlaşması en hafif tabiriyle o milletin bir ve beraber olma vasfını kaybedeceğine delalet eder. Ahlak bir toplumun temel dinamikleri içerisinde tarihten süzülerek gelmiş ve milleti millet yapan en önemli unsurlardan biri olmuştur.
İçerisinde bulunduğumuz haftayı kapsayan ve toplumun ahlaki yapısına dinamit döşeyen sözde onur haftasına devletimiz bir an önce çözüm getirmelidir. Eğer bu gibi Türk gençliğini ifsat etmeye cehd etmiş organizasyonların önü açılmak suretiyle meşrulaştırılırsa gelecek nesillerimizden endişe duymamamız için hiçbir neden yoktur! Hiçbir devlet gelecek nesillerinin sapık bir takım organizasyonlarla bozulmasına müsaade etmez, etmemelidir. 

Milletimizde bu grupları karşı oldukça uyanık olmak mecburiyetindedir. Çocuklarımızın ve gençlerimizin modernite yağmurları altında böyle ifsat şebekelerine kapılmamasına azami dikkat göstermeliyiz. Ayrıca unutmamamız gerekir ki içinde gece namazı kılanların da bulunduğu Lut (a.s) kavmi böyle iğrençliklere göz yumduğu için Cenab-ı Allah’ın gazabına muhatap olmuştur. 

Böyle bir organizasyonun özgürlükler parantezine alınarak meşrulaştırılmaya çalışılması ve “ne olacak sanki”  vurdumduymazlığıyla kabul ettirilmeye kalkışılması bu millete ihanetten başka bir şey değildir. Biz bağrında her türden insanı bugüne kadar yaşatmış tarihin en büyük milletiyiz. Fakat insanı insanlıktan çıkaran, fıtrata tamamen aykırı bir oluşumunda gözümüzün önünde tabiri caizse Müslüman mahallesinde salyangoz satmasına müsaade edemeyiz.

Devleti yönetenler unutmamalıdır ki bugün görmezden gelinen böyle oluşumlar yarın başımıza daha büyük dertler açacaktır. Onun için tedbirimizi bugünden almalı ve Türk milletinin ahlaki yapısını dinamitleyen bu ve bunun gibi tüm organizasyonların önünü şimdiden kesmeliyiz. Yarın çok geç olabilir…