İzlanda İngiltere maçını televizyondan izledim. İzlanda çok üstün oynamadı ama kazanmasını bildi.

Herkesin planları alt üst oldu Fransa bile şaşırdı, neden çünkü rakip olarak onlar bile İngiltere’yi bekliyorlardı ama İzlanda inanmışlığıyla herkesi şaşırttı.

         Peki sihirli değnek kimdeydi, yüz ölçümü  102.829 olan nüfusu  261,000 olan bu ülke nasıl oluyorda sporda başarılar elde ediyor.

Evet sihirli değneği bende merak ettim ve araştırdım karşıma çıkan sonuç hiçde zor olmayan ve benim sürekli üzerinde durduğum ve Devlet Büyüklerini, Belediye Başkanlarını eleştirdiğim ve bizim bir türlü önemsemediğimiz tesisleşmede buluyorum.

          Büyük bir krizden çıkan bir ülkenin yapmış olduğu tesisleri ve aldıkları sonuçları karşımıza çıkarıyor. Ben eminim sizlerde emin olun bu tesislerin ekmeğini daha çok yerler. Sadece futbol basketbol değil diğer spor dallarındada alacaklarına inanıyorum önümüzdeki günler hep beraber göreceğiz.

         İzlanda’nın kısa geçmişine bir bakalım İsveçli Larslagerback 2011 Ekim ayında İzlanda teknik direktörlüğüne geldiğinde takım FİFA sıralamasında Lihtenştayn’ın bile altındaydı 2014 dünya kupası kuralarında altıncı ve son torbada bulunuyordu

        Avrupa kıtasında 53 takım arasında 48'nci, FİFA sıralamasında 121. durumdaydı. 3 yıl geçmesine rağmen şu anda 24. sırada. Türkiye 3 yıl önce 24ncü sırada iken bugün 46ncı sırada.

Peki bunu nasıl başardılar. Her şey, SigurdurRagnarayjOlfson'un İzlanda Federasyonu’nun eğitim komisyonunun başına geçmesiyle değişti. İlk  işi ülkedeki eğitmen ihtiyacını gidermek için UEFA onaylı antrenör kurslarını tahsis etmek oldu. 2005 yılına kadar İzlanda da UEFA lisansını almış bir antrenör yok iken son dokuz yılda 142 antrenör bu dereceye sahip oldu UEFA b de dahil edildiği zaman bu sayı 520 ye çıkmıştır. Ülkede sadece 1 tane kapalı saha varken bugün itibarıyla suni çime sahip 22 saha, 7 si kapalı saha bulunmakta.

        İzlandalı futbolcular küçük ve az nüfuslu birülkede yaşadıkları için halktan kopuk değiller,şöhretli yıldızlar değiller, işlerine sadıklar, çalışkanlar farklı koşullara uyum sağlayabiliyorlar, ve liderlik yeteneklerine sahipler yani kısaca halkla içiçeler samimiler. Zaten İngiltere maçı sonundaki sevinçleride bunu gösterdi çok içten ve samimiydiler.

Tebrikler İzlanda diyorum.

Peki biz; biz derken takım olarak evimize döndük, peki bizden kim kaldı Cüneyt Çakır. Ben İspanya-İtalya maçında Cüneyt Çakır‘ın yönettiği maçta gurur duydum ki çok kötü niyetli İspanyol ve İtalyan futbolculara rağmen kurulmak istenen baskılara rağmen hatasız maç yönetti.

       Ancak maçı anlatan spiker burada bile seyircinin önüne atmak için Cüneyt Çakır’ı eleştiriyor yazıklar olsun biz bizden olanı çekemiyoruz, sert eleştiriyoruz, biz bizi sevmediğim sürece başarılı olamayız.

       İşte bu yüzden bizim olduğumuz yer gerilerken, İzlanda gibi birbirini seven alt yapıya önem veren yönetimler olmadığı sürece başarı beklemeyelim. Rant çevreleri spordan elini çekerse başarı olur.

 Sağlıcakla kalınız…