ERBAKAN ve MAARİF DAVAMIZ
Kişi eserleriyle tanınır. Örneğin Mimar Sinan nasıl birisiydi karakteri nasıldı,kişiliği hakkında biraz
bilgi verin desem istediğiniz tarihçiye başvurun söylecek fazla bir şey bulamazsınız.Peki onu unutulmaz kılan nedir? Elbette eserleri.
Türkiyede Müslüman liderlerin çileli ömürlerini tamamladıklarında
ortaya koydukları eserleriyle anıldıklarını ve tevhid mücadelesinin devamına öldükten sonra bu eserleriyle katkıda bulunduklarını biliyoruz.
İşte bu eserlerden biriside Prof.Dr Necmettin Erbakan(R.a) hocamızın konuşmalarından derlenmiş olan 'Davam' kitabıdır.
Rahmetli Hoca sadece Türkiyede ki değil dünyadaki tüm ezilen Müslümanlara 'Devletinizi,ülkenizi başta İsrail olmak üzere hegomonik güçlere rağmen yönetebilirsiniz' şuurunu ve özgüvenini aşılamış bir isimdir.
Mücadele ettiği yolda insan yetiştirmek için elinden geleni yapmış birisidir.
Fakat Erbakan sonrası milli görüşü çizgisi dışında ki siyasi yapılardan İslami reflekslerle hareket eden ve günümüzde dünyevileşen topluma karşı sadre şifa bir söylemde bulunan her hangi bir dava adamının özellikle siyasetçinin yetişmediğini veya yetiştirilemediğini görmek elbette İslami hassasiyeti olanlar için üzücüdür.
Erbakan inandığı hakikatten kopmayan bir teşkilat oluşturmuş ve Milli Görüş gençliği yetiştirmiştir.
Dava adamı yetiştirmek isteyen Müslümanlar için ‘Davam’ın bir kaynak kitap olduğu kanaatindeyim.
Bu derdin dermanını arayanlar Erbakan'ın 'Davam' kitabında gerekli reçeteleri bulacaklardır.
Davam kitabıyla ilgili okullarda yarışmalar açılıyor gençliğe okutuluyor.
Kitapla ilgili yapılan bir ödül töreninde pırıl pırıl gençleri görünce bu dava adına daha çok ümitlendim.
Bu önemli bir hamle.
Erbakan'ın davası iki cihanda dirlik düzenlik talep eden bir dava.
Denilir ki Bediüzzaman Van'da Van kalesininin yüksek burçlarından ayağı kayıp düşerken “Ah Dâvâm!’ diye bağırdığı rivayet edilir.
İşte ölümü pahasına davam diyen samimi insanların yürüttüğü bu mücadele eğitim yoluyla, adam yetiştirmekle oluyor.
Büyüklerin hayatı hayatların en büyüğüdür şüphesiz.
Sizlere kitap hakkında fikir vermesi açısından 'Maarif Davamız ' başlıklı bölümden alıntılarla baş başa bırakmak istiyorum.
Müfredat Sorunu Üzerine
Müfredatımızı teneke mefhumlardan kurtarmalıyız. Çocuklarımıza sadece kurbağaların üreme sistemlerini anlatarak değil, edebi hayayı,iffeti öğrettiğimiz takdirde adam olacaklarını anlamalıyız.Sh.180
Bugün ilkokul birinci sınıfta alfabe;"Kaya uyu, uyu, yat uyu" diye başlıyor. Bizim kuracağımız yeni maarif de çocuklara herşeyden evvel kainatın Yaratıcı'sı tanıtılacak ve ondan sonra "Kaya uyu, uyu, yat uyu" yerine "Mehmet kalk, uyan, çalış!" denilecek. Sh.179
Neden Manevi Eğitim
Neden bir insan şehit olacak, vatanı nasıl koruyacak? Şehitliği bana maneviyatsız anlatmak mümkün olur mu? Maneviyatsız bir insan için şehitlik adeta budalalık sayılır o zaman. Sh.210 (Adil Düzen Davamız bölümünden)
Üniversite ve Teknik Eğitim Nasıl Yapılmalı
Mühendislerimiz, Avrupa'dan gelecek yedek parçaların kataloğu yapmak için değil, kendi traktörümüzü, kendi tankımızı, kendi uçağımızı, kendi motorumuzu kendi memleketimizde imal etmek için yetişmelidir.
Sh.181
Fakat her zaman dikkat etmek mecburiyetindeyiz ki bu manevi üstünlüğe paralel olarak her yönüyle maddi üstünlük de mevcut. Sultan Fatih köhnemiş Bizans'ı yıkarken bilimde, fende, teknikte Bizans'a göre çok üstün bir noktayı temsil ediyordu. Nitekim tarihte ilk defa seri halde topları biz döktük....Bu alanda ihtisas yapmış biri olarak hatırlatmak isterim ki Sultân Fatih'in döktürdüğü o topları bugün Türkiye'de ihaleye çıkartsak, içi kancasız bir şekilde dökebilecek firma bulamayız. Sh. 187 (Sanayi davamız bölümünden)
Biz deryadan bir kaç damla sunduk. Gerisini kitaptan okuyabilirsiniz.
Davam(Ne Yaptıysam Allah Rızası İçin Yaptım),Prof.Dr Necmettin Erbakan, Milli Gazete Ankara Kitap Kulübü,Kasım 2013,Ankara
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.