Engelsiz yürekler, engel tanımaz "özel çocuklarımız"
Bu günler herkesin diken üstünde olduğu, gerildiği, heyecan ve korku içinde beklediği günler. Trump'ın, YPG ye silah verilmesinin imzalanmasının ardından, YPG nin aleni bir şekilde silahlandırılması, Türkiye'yi ciddi bir karar aşamasına getirmesi, Cumhurbaşkanımızın Çin'i ziyaret edişi, Trump'la görüşmesinin sonucu (Bu yazınını kaleme alındığı saatlerde henüz görüşme yapılmamıştı.) Rusya'nın savaşa hazırız çıkışı, Orta Doğu'da yanan ateşe benzin dökülmesi, Türkiye'nin kendi başının çaresine bakma durumuna gelmesi gündemin en sıcak konuları.
Yukarıda saydıklarımızın her biri ve daha fazlası incelenip yazılması gereken acil konular. Çalışmalarım, araştırmalarım, hazırlıklarım bu yönde idi. Dünyanın savaşa bir adım daha yaklaştığı bu günleri yazmaktı.
Ama ben bunu tercih etmedim. Çünkü bunlardan bana göre çok daha önemli bir konu vardı.
ENGELLİ DEĞİL, "ÖZEL ÇOCUKLARIMIZ"
Cumartesi ve Pazar günü iki etkinliğe katıldım.
Birincisi, Cumartesi akşamı, Av. Güçlü Şenel'in Yönetim Kurulu Başkanlığını yaptığı, Özel Saygı Eğitim Okulu ve Rehabilitasyon Merkezinin 17 nci yıl sonu şöleniydi. Gerçekten de tam bir şölendi. Özel çocuklarımız, şarkılar, türküler söylediler, oyunlar oynadılar, birbirinden güzel skeçler sergilediler, sevgilerini izleyenlerin gönüllerine akıttılar.
Onların bu fedakarca, en iyisini, en güzelini yapma ve sunma çırpınışları karşısında gözyaşlarımızı tutmak mümkün olmadı. Her biri o sahnede devleşti. Her biri sanki profesyonel sanatçı gibiydi. Özellikle, gözleri görmeyen iki yavrumuzun, Hacivat-Karagöz tiplemesi ile birlikte sunuculuk yapması, büyük bir el emeği, göz nuru olan, "Oyma Sanatı"ile yapılan ve davetlilere verilen , oyma oyuncaklar, muhteşem ötesiydi. Hele hele özel bir yavrumuzun İstiklal Marşımızın tamamını ezbere okuması duygu yoğunluğunu zirveye taşıdı.
Bütün salon ayakta alkışladı. Neşat Ertaş Kongre ve Gösteri Merkezi o güne kadar böyle bir etkinliği gördüğünü sanmıyorum.
İkincisi, Pazar günü, yıllarca eğitimin içinde olmuş, tecrübeli bir eğitimci Mehmet Öztürk Beyin önderliğinde açılışı yapılan Özel Rehber Eğitimi Rehabilitasyon Merkezi idi.
Burada da açılıştan evvel çocuklarımızın sunduğu şiirlerin yanı sıra, özellikle folklor ekibi ve yine İstiklal Marşımızın minik bir yavrumuz tarafından tamamının ezbere okunması bizleri duygulandırdı.
Özel Çocuklarımızın yetiştirileceği, eğitim verileceği binayı ve derslikleri gezdik. Çocuklarımız için istisnasız her şey düşünülmüş. Modern bir bina, eğitim araç ve gereçleri, her türlü ekipman. Sosyal tesisler ve işini severek yapan, yüreklerini ortaya koymuş öğretmenler ve yöneticiler.
Bu iki etkinlikte de, eğitilen çocuklarımızın ne kadar değiştiğini, bilmediğiniz yeteneklerinin ortaya konulduğunu, hayata nasıl sımsıkı bağlandıklarını, kimseye ihtiyaç duymadan, muhtaç olmadan kendi ayakları üzerinde durduklarını, hatta engelsiz insanlara bile bir çok konuda nasıl dersler verdiklerini gördük. Bunun onlarca örneğini, eğitim okullarına, rehabilitasyon merkezlerine giderek görebilirsiniz.
Özel Çocuklarımızın, eve kapatmanın, toplumdan dışlamanın, engelini saklamanın, onlardan utanmanın, mahcup olmanın, bir cinayetten farksız olduğu gerçeğini bir kez daha haykırmak, hatırlatmak istiyorum.
Yeter ki bizler, onların hayatlarını zorlaştıracak şeyler yapmayalım. Yürüyüş yollarından tutunda, ulaşıma, toplumsal hayatta ki ihtiyaçlarının karşılanmasına varıncaya kadar elimizden geleni yapalım. Onların hayatlarını kolaylaştıralım. Onlar ne acınmak , ne de geçici yardım istiyorlar. Onlar eğitilmek, kendi kendilerine yeter duruma gelmek, hayatlarını kendileri devam ettirmek, topluma ve Devlete faydalı olmak istiyorlar.
Fırsat ve imkan verildiğinde bunun en iyisini yapabileceklerini bir kez daha gösterdiler. Hiç kimse, Özel çocuklarımızı bu eğitimden mahrum etme hakkına sahip değildir. Devletimiz, çocuklarımızın eğitimini teşvik etmekte, bu konuda son derece ciddi ekonomik katkılar da bulunmakta, her türlü imkanı sunmaktadır. Ailelerin bu konuda en üst düzeyde hassas olmaları gerekmektedirler.
Eğitilen, her şeyin en güzelini yapmak için çırpınan, mucizevi eserler meydana getiren, o kocaman, sevgiyle, güzelliklerle, merhametle, şefkatle gergef, gergef bezenmiş yüreklere sahip Özel Çocuklarımıza baktığınızda ,
Asıl engelin, kafasında, beyninde, ruhunda, her türlü kötülüğü, çirkinliği, olumsuzluğu, fitneyi, fesadı, hainliği barındıran, sevgiden yoksun gönüller olduğunu görürüz.
YÜREKLERİ SEVGİ İLE DOLU ÖZEL ÇOCUKLARIMIZ BİZE,
ENGELSİZ YÜREKLERİN ENGEL TANIMADIĞINI,
ENGELSİZ KALPLERİN, TÜM ENGELLERİ AŞTIĞINI, GÖSTERDİLER..
HER BİRİNİ AYRI AYRI CAN-U GÖNÜLDEN SEVGİYLE EN DERİN KALBİ MUHABBETLERİMLE KUCAKLIYORUM.
İsmet TAŞ
İç Anadolu Birliği Genel Başkanı
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.