EN SEVGİLİ VE GERÇEK SEVMEK
Sevgilisine bir mektup kaleme almıştı, seven;’’seni çok seviyorum, hasretine dayanamıyorum , senin için canımı feda ederim’’ demişti.Hepimizin hayatında sevmenin çok önemli bir yeri vardır.Ama hiç sorduk mu kendimize? Sevdiğimizi gerçek anlamda yukarıdaki satırlarda canımızı feda edecek derece demi seviyoruz, yoksa söz, lafın gelişi olsun diyerek sevgi abartısı mı yapıyoruz.
Sevmek;sevdiğinin yolundan giderken başına gelenlere sabredebilmek, karanlıkların içindeki en ufak bir ışığı bulabilmek pahasına mücadeleden vazgeçmemektir.
Şimdi gerçek anlamda sevgi kelimesinin anlamı sadece kelimelerde kaldı,çünkü sevmek kolay bir iş değil zamanla anlaşılıyor, sevenin kalbindeki sevgide.Tabi burada bir insana, bir çiçeğe ve bir maddeye olan sevginin hepsinin üstünde Allaha olan sevgimiz en önemlisidir.Hepimiz; Rabbimi çok seviyorum sözünün, gerçek sevgi olduğunu söyleriz, kendi adıma söylemem gerekirse gerçek anlamada Allaha sevgim varmı benim?
Misafir olarak gelmiş olduğumuz ve ahiret alemine gitmek için mola verdiğimiz, esas menzilimize ulaşmak adına bulunduğumuz şu dünyamızda Allah’ı ve Resul’ünü gerçek anlamda seviyormuyuz?
Bu soruyu öncelikle ben kendime sormalıyım? Başıma gelen bir musibet ve kötülüğe karşı sabrediyormuyum,Allahım senden gelen her şey hoştur, diyebiliyormuyum evet diyorum ama sözde değil özde demek gerekli insan eğer başına gelen bir musibete karşı sabırlı olur ve Allaha hamd ederse gerçek anlamda sevmiştir onu, ama her sıkıntıda ve musibette isyan eder ve halini Rabbine şikayet ederse bence sadece sevmiş gibi gözükür aslında gerçek değil dir onun sevgisi.
Bir kızı çok sevgiğimiz zaman onu görmek, yanına yaklaşmak, dokunmak ve onun saatlerce gelmesini bile beklemek gelmese bile ne kadar mutluluk verir bize, hatta sevdigimiz kişi bize bir tokat bile vursa o tokatla bile mutlu olmayı biliriz. Ama Allah’a karşı neden sıkıntı ve musibetlere karşı şikayet edip kadere isyan ediyoruz?Karşılıksız olarak her gün havayı suyu canımızı bedenizmizi kullanıyoruz görmek duyusunun,koklamak duyusunun,yürümek,tatmak konuşmak bunların bu Allahın bize bahşettiği lütufların şükrünü yapabildikmiki birde sanki hakkımız varmış gibi, bu hayata beni sen gönderdin ama sıkıntım var derdim var mutlu değilim keşke dünyaya gelmeseydim, diyen ve insanın yaratılmışların en üstünü olan bizler insanı gaflet ve isyan denilen uçurumun kenarına getiren bu sözleri çok kullanıyoruz neden?
Sevgimizi değerlendirmeli ve düşünmeliyiz gerçekten seviyor muyuz veya sevdiğimizi mi zannediyoruz demeliyiz.Sevgi konusunu yazdığımız bu yazımda tabi sevmek,sevilmek,aşık olmak, canını fada edecek derecede sevilecek, en sevgili olan; alemlerin yüzüsuyu hürmetine yaratılan Hz.Muhammed (s.a.v.) efendimizi düşünmek ve örnek almakta bir Müslüman için hatta bir insan için büyük faylalar ve kazançlar var; Allahın yeryüzündeki en çok sevdiğim habibim dediği Hz.Muhammed efendimizin çektiği sıkıntıları mücadelesini ve davasını düşünelim.Emanet olarak bizlere bıraktığı ve uğrunda canını defalarca bedirde, uhutta, ortaya koyduğu gerçekten sevdiği; Allah’ın emirlerini yerine getirmek için neler yaptığını nasıl bir Allah sevgisine sahip olduğunubir düşünelim. Bizlerin acizane anlatmaya gücü yetmez.
Bu dünya üzerindeki denizler mürekkep olsa, ağaçlar kalem olsa, gökyüzü de bir sayfa olsa yazsak anlatsak yinede Alemlere rahmet Hz.Muhammed (s.a.v.) efendimizin Allah’a olan sevgisini ve ümmetine olan sevgisini anlatamayız.
Evet dün Mevlid kandili idi onun en sevgilinin sevmeyi aşkı öğrendiğimiz gerçek sevgi ve aşk sahibinin doğum günü.Şükürler olsun Rabbim’ize sevgiyi en güzel şekilde, yaşantısıyla örnek ahlakıyla, bizlere anlatan ve öğreten en sevgili Hz.Muhammed (s.a.v.) efendimizin doğduğu bu gecede sevmek, sevilmek ve dualarda buluşmak ümidiyle Mevlid kandilimiz mübarek olsun selam ve dua ile….