Bu hafta ekonomi veya iktisat kavramları üzerine yazmak istiyorum. Esasen ben bir ekonomi öğrencisiyim ve benim özellikle bu konu üstünde durmam icap eder. Fakat her şeyden önce yine kavramlar üstünde duracağım. Devamı sonra gelecek İnşallah.
    İktisat, Arapça dilinde ‘tutum’ demektir. Yani israf kelimesinin karşıtıdır. Yüce kitabımızdan öğrendiğimiz üzere Allah ‘iktisat yapanları sever, aksine israf edenleri, yani iktisat yapmayanları sevmez’. İslam medeniyetinde iktisat aynı zamanda bir bilim adıdır. Batı’nın ekonomi dediği bilim dalının, bizim medeniyetimizde ki karşılığıdır iktisat. Tamamen aynı anlamda kullanıldığı iddia edilmektedir. İddia diyorum çünkü kelimelerin çıkış noktaları farklı manalar içermektedir. Bu iddia zaten meşhur olan Doğu-Batı sentezinin bir sonucudur. 
    O zaman ekonomi kelimesinin çıkış noktasına bakalım. Ekonomi kelimesindeki eko, Yunanca olan ‘olkos’ veya ‘eukos’ kökünde geldiği söyleniyor. Anlamı ise konut veya ev demekmiş.  ‘nomos’ ise yönetim ve düzen demekmiş. Bu durumda ekonomi kelimesi ev idaresi veya ev yönetimi anlamlarına tekabül etmektedir. Diğer taraftan ekonomi, terim olarak bir bilim dalıdır. Bu bilim dalının kendine husus esnek kanunlara sahip olmakla birlikte pozitif bilim olduğuna kesin bir kanaat getirilememiş daha çok sosyal bir bilim olarak incelenmiştir. Ekonomi bilimi, objektivizme ve determinizme bağlı olarak çalıştığı halde evrensel olmaktan uzak sayılabilir.  Ekonomi bilimi daha çok milli sosyal yapılara özellik kazandırdığı için daha çok sosyal bilimlerle akraba sayılmıştır. Bu bir kusur veya hata olarak değerlendirilmemeli, aksine bunu önemli bir özellik olarak ele almalıyız. İzah etmek gerekirse, ekonominin kanunları veya prensipleri, matematik, kimya ve fizik kanunları gibi kesin, katı olmadığı gibi, milli ekonomilerin oluşmasına zemin hazırlayacak esneklikte ortaya çıkmaktadır. 
   Bu iki kavramın izahından sonra haftaya biraz daha ayrıntılı olarak yazıma devam edeceğim.
   Selametle…