İstismar konusunu detaylı bir şekilde inceledik. İstismar konusunu ele alırken ekonomiye çokça değindik. İlerleyen yazılarımda ekonomi konusuna değineceğim.
       Adam Smith, ekonomik hayatın, sosyal, kültürel ve yasamalı kanunlardan bağımsız olarak, kendi kanunları içinde gelişmekte olduğunu savunur. Buna karşıt bir düşünce sistemine sahip olan Karl Marx ise, üretim ilişkilerinin, üretimin maddi güçleri ile geliştiğini, din, ahlak, hukuk, eğitim ve politikaların ise, bu ilişkilerin sonucunda oluşan bir üst yapı kurumları olduğunu benimsiyor. Bu açıdan baktığımızda her iki ekonomik düşüncenin, tek ve bağımsız bir faktör olduğu fikrine yaklaşıyorlar. Bazı yazarlar Karl Marx’ın bu iddialarını yumuşatarak revizyone emek isteseler de, doktrinin temelinde yatan anlayışı yenileyip düzeltmek pek mümkün değildir. 
      Bu zaman kadar yaptığım gözlemlere bakarak söylemek gerekirse, bir marksiste, ekonomik hayatın tek ve bağımsız bir faktör olmadığını göstermek mümkün ama inandırmak ise pek mümkün değildir. Ekonomik hayatın yapısı, işleyişi ve problemleri, çok faktörlü ve çok biçimli bir gelişim içinde düşünmekte ısrarcı olmaktadırlar. Onların bu hallerine bakıldığında, böyle bir ısrar ancak beyinlerinin şartlanmışlığı ile mümkündür. Aksi halde, düşünme yetisine sahip olan her birey, hakikate muhtaçtır ve onu bulduğunda kabul eder ve inanır. Tüm tez ve anti tezlere bakıp inceleyen bireyler asla yanlış olan tarafı tutmaz, doğruyu bulduğunda hemen onu kabul eder. Aksi halde tüm bu hakikatlere rağmen hâlâ yanlışta ısrarcı olmak her şeyden önce bireyin kendisine olan saygısını kaybettirir. Ayrıca insanoğlunun vicdanı doğru ve hakikat ile mesut olur, yanlışı bile bile savunan vicdan ıstırabı çeker. 
        İşte, biz bu gerçeği bilerek, ortaya hakikati koymaya çalışacağız ve ekonominin tek ve bağımsız bir faktör olmadığını ve ekonomik hayatın bütün ülkeler için ortak gelişme çizgisi çizmediğini, konuya çeşitli açılardan bakarak ilerleyen yazılarımda açıklayacağım. Böylece ekonomik hayatın çok faktörlü ve çok biçimli bir oluş içerisinde bulunduğunu göreceğiz.
Selametle…