Ehliyet – Liyakat
Allah işini güzel yapanları sever. İçi dışı temiz olanları sever. Allah, yanlıştan, hatadan, günahtan bir daha işlememek kaydıyla kararlı tövbesinden dönmeyenleri, şükründe daim olanı sever. Allah sevgisini yüreğinde yaşayanlar, imtihanlarda sabreder sabır taşını çatlatmadan imtihan için ömrünü sevdiği ölçü ve değerlerde tanzim etmeye gayret eder. Yorulduğunda isyan yerine sabreder.
Çalışmasında, gayretlerinde kadın- erkek eşitliğinde birini ön plana diğerini 2. Sıraya koymak yerine ihtiyaç duyulduğunda, tercih etmek gerektiğinde alanında EHİL olanı tercih eder. Ehil olanlar yaptıklarında anlayarak, bilerek, severek yaptığı için emanetin hakkını veren verimli, üretken, emanete sahip güvenilen bir insan. İsrafa gitmeden verimliliği esas alan emanetin ehli olanlardır.
Ehil insan yaptığından emin, sorumluluk bilincinde emaneti en iyi şekilde yapma gayreti olandır. Ehliyet konusunda kendini donatan, araştıran, inceleyen, dinleyen, bilinçli uygulayandır. Ehil insan sorumluluğu aldığını farkında ona layık olmak için severek kubbede hoş bir seda, dua alma gayretidir.
Güçlü hafızaya, faydalı birikime işinde tereddütleri endişeleri aşan ekip veya bireysel işlerinde uyum sağlayan motor görevi yapan iş ve gönül insanıdır.
Ehil insan, iftiradan, yalandan, kaçan hak ve hukuka riayet eden, sevilen, sayılan faydalı olumlu alanlarda, hayırlı sahalarda paylaşan, canının, ömrünün, imkanların vs. kendini donatanların emanet olduğuna inanan şükür insanıdır.
Ehil insan eleştirildiğinde sabırlı, yalanda hiç olmamaya kararlı, neye hürmet neye saygılı olmayı bilen insandır. Başkalarının hak ve hukukunu kendi hak ve hukuku gibi koruyandır.
Ehil insan yalan söylemeye ihtiyaç duymayan, doğruda kararlıdır. Bir duvarın temelinde üç veya dört sıranın tuğla yerine buz kalıbı konulduğunda o buzların eridiğinde duvarların yok olacağı şuurundadır. Ömrünü yalanla geçiren insanların belli bir süre sonra doğruları tükendiğinde, yalanları başına dert olduğunda doğruları da işe yaramayacaktır. Acaba doğru hangi büyük yalanı öncüsü diye kendine de başkalarının da kendine inanmadığını görecektir. Onun için birilerini yanıltmak kandırmak toplumun ortak hafızasında yanlış olduğu kabul edilir. O insanın da o toplumda değeri itibarı yoktur. İslam’da da yalan yasaklanmıştır. Onun için topyekün doğru, dürüst olup,, insanlara saygı ve sevgimizin samimi olduğunu göstermeliyiz.
Gerçekçi olmalıyız, gerçekten kaçmadığımız gibi, onunla donanmalıyız. Haksızlıkların, zulümlerin, emperyalist sömürülerin, çaresiz mazlumların güzel günlere kavuşması için hak ve hukuka, adalete uygun sabreden, şükreden, araştıran, geleceğin planlarını ortaya koyan, halkına sevdalı, geçmişten geleceğe yürüyen ehil insanlarla ülkem ve dünya daha güzel olacaktır İnşallah.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.