Eğitimde başarının en önemli faktörlerinden biri, bireyi tanıyan,  onun gerçek ihtiyaçlarına cevap verebilen, ilgi ve yeteneklerini doğru tespit eden, bu doğrultuda ufuk açıcı yöntem belirleyen bireysel eğitimdir.

Bireysel eğitim, kişisel farklılıkları gözeten, ilgi ve yetenekleri doğrultusunda her bireyi ayrı ayrı ele alan bir yöntemdir. İnsanlık tarihinde, her alanda büyük başarılara imza atan şahsiyetler genellikle birebir eğitimle büyük başarılar elde etmişlerdir.  “Bir üstadın dizinin dibinde yetişmiş…”, “Rahle-i Tedrisinden geçmiş…” gibi sözler birebir eğitimle yetişen ve tarihe altın harflerle geçen ünlü simalar için söylenen meşhur deyimlerdir.

Günümüz eğitim sisteminin bu eksiği nedeniyle, sanat, spor, bilim, siyaset gibi hemen her alanda tarihe yön verecek başarılara imza atacak şahsiyetler yetiştirilmesi maalesef hayallerde kalmştır. Bunun sebebi insanı ve onun özelliklerini, ihtiyaçlarını tanımaya çalışmayan, insanları sürü psikolojisi ile ve toptancı anlayışla belli kalıplara sokmaya çalışan eğitim sistemidir. 

Her bir bireyi ayrı ayrı ele alıp, bir düzen ve disiplin içerisinde, yeni ufuklar açan eğitim sistemi oluşturmak için, marstan yeni yöntemler ithal etmeye gerek yok. İnsanlık tarihi bir yana, bu yöntemlerin en güzel örnekleri, kendi medeniyet tarihimizde fazlasıyla mevcuttur. Sadece Osmanlı’daki Enderun Mektebi, bireysel eğitimle elde ettiği başarılarla tarihe altın harflerle geçmiştir.

Devşirme yöntemi ile seçilen öğrencilerden, başarılı devlet adamı, askerler ve birçok alanda tarihe mâlolmuş şahsiyetler yetiştirilmiştir. 

Osmanlı'nın kuruluş ve yükselme dönemlerinde hakiki bir mektep vazifesi gören Enderun’da, 60 sadrazam, 3 şeyhülislam, 25 kaptan paşa, sadrazamlar, vezirler, yeniçeri ağaları, sancakbeyleri, valiler, şairler, müzisyenler, sporcular, tarihçiler, mimarlar, ressamlar, hattatlar, Osmanlı Devletinin bütün sivil memurları, her biri kendi alanında büyük başarılara imza atan şahsiyetler olarak tarihteki yerlerini almışlardır.
İşte onlardan bazıları:

Çok meşhur ve bilgili bir Hıristiyan ruhbanın çocuğu Sokullu Mehmet Paşa,  Köprülü Mehmed Paşa, Kaptan-ı Derya Hüseyin Paşa, Nevşehirli İbrahim Paşa, Matrakçı Nasuh, Cezzar Ahmet Paşa, Mahmut Paşa(Fatih'in sadrazamı), Mimar Sinan, ünlü bestekâr Ali Ufkî Bey ve Sinan Paşa gibi isimler Enderun'da yetişen başarılı isimlerden bazılarıdır.

Genel olarak Osmanlı İmparatorluğunun siyasi gücünün, kültür ve medeniyet alanındaki başarılarının asıl kaynağı, bireysel özellikleri, ilgi ve istidatları önceleyen bireysel eğitim sistemidir.

Osmanlının gücüne güç katan en önemli unsur, bu eğitim sistemini en güzel şekilde tatbik eden  Enderun Mektebidir.

Enderun mektebinin bu başarısı, dost-düşman herkesin kabul ettiği bir gerçektir.

Osmanlı Viyana kapılarına dayandığı zaman, tüm Avrupa’yı bir korku salmıştı. İstanbul’da görev yapan İngiliz sefir, Osmanlı’nın bu gücünün en önemli kaynağının Enderun Mektebinde yetişen başarılı devlet adamları ve komutanlar olduğunu, Osmanlıyı durdurmanın tek yolunun Enderun Mektebinin ne pahasına olursa olsun engellenmesi gerektiğini gizlice Avrupalılara bildirmesi, bu gerçeğin apaçık delilidir.

Sadece Enderun Mektebi değil elbette, medeniyet coğrafyamızın her karış toprağında, bizzat “ Üstadının Rahle-i Tedrisatından geçen” nice büyük Şahsiyetler, alimler, kendi alanında otorite olan önderler yetişmiştir.

Hızla gelişip değişen günümüz dünyasında, baş döndüren değişime ve gelişime ayak uyduracak, hatta bu gelişimin ve değişimin öncüsü olacak güçlü ve lider ülke Türkiye'yi yeniden inşa ve ihya, ancak böyle bir eğitim sistemi kurgusuyla mümkündür.