DÜNYAYI KURTARIRKEN UKBAYI KAYBETMEK
Ne büyük telaşlarımız var. Her birimizin işi bir diğerimizinkinden çok çok önemli. Belki bir öğrencisiniz ve sınavlar yaklaşıyor. Çalışılacak yığınla defter, kitap var. En başarılı siz olmalı, okulu dereceyle bitirmelisiniz. Ya da en azından geçer notlar almalı ama şu gençliğin bütün zevk ve eğlencelerini doyasıya tatmalısınız. Bir daha gelir mi bu gençlik? Durup düşünmeye hayatın gerçek manasını kavramaya hiç mi hiç vaktiniz yok.
Ev hanımısınız, her gün aynı günlük telaşlar. Bitmeyen temizlik ve yemek işleri. En güzel ev sizin, en gözde evlatlar sizde olmalı. Kocanız bir dediğinizi iki etmemeli. Bunun için çok gayret gerek. Ya da kariyer sahibi takdir edilen bir kadınsınız. Kariyerinize kariyer katmalı, bütün dünyayı gezmeli, marka kıyafetlerinizle herkesin ağzını açık bırakmalısınız. En lüks otel ve restoranlarda hayatı doyasıya yaşamalısınız. Bir defa geliniyor bu hayata sonuçta. Durup düşünmeye hayatın gerçek manasını kavramaya hiç mi hiç vaktiniz yok.
Bir devlet dairesinde memursunuz ya da amir. Ya da özel bir firmada fiyakalı bir göreviniz var. Gözüne girmeniz gereken bir patronunuz ve bunun için harcamanız gereken insan üstü bir efor var. Durmak yakışır mı size? Durup düşünmeye hayatın gerçek manasını kavramaya hiç mi hiç vaktiniz yok.
Oysa manasını kavrayamadan elimizden kayıp gidiyor hayat. Bugün ölüm elbisesiniz giydirdiğimiz ve ebedi hayatına uğurladığımız yakınlarımız ve dostlarımızın yerinde yarın biz olacağız. Yanımızda da günlük telaşlar ve bitmeyen dünya işleriyle dolu bir ömrün kayıt defteri. Hiç ölmeyecekmiş gibi dünya hayatı için yaşarken yarın öleceğimizi hiç hatıra getirmiyoruz. Son sözü Derviş Yunus söylesin vesselam:
Bir garibsin şu dünyada
Gülme gülme ağla gönül
Derdin dahi çoktur senin
Gülme gülme ağla gönül
Ebubekir Sıddık Veli
O'dur peygamberin yari
Hani Ömer, Osman,
Ali Gülme gülme ağla gön
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.