Göknur Çekinmez

Göknur Çekinmez

Dünya'da ve Türkiye'de medya ve İslamofobi

Dünya'da ve Türkiye'de medya ve İslamofobi

Son yıllarda çok hızlı bir gelişim gösteren ve çeşitlenen medya ya da öteki tabirle kitle iletişim araçları, çağdaş toplumlarda fert ve toplum hayatının en vazgeçilmez unsurları arasına girmiştir. İlk dönemler yalnızca bir kitle iletişim olgusu hüviyetiyle karşımıza çıkan medya, özellikle yirminci yüzyılın son çeyreğinde, bilişim teknolojilerinde yaşanan gelişmelerinin de etkisiyle çok hızlı bir değişim ve dönüşüm süreci yaşadı.

Bu süreçte, toplumun genelinin aşina olmaya başladığı klasik tabiriyle ifade edilebilecek radyo televizyonu, telefon gibi iletişim araçlarına, taşınır-görüntülü-akıllı telefonlar, internet ve elektronik posta gibi birçok ileri teknoloji ürünü iletişim araçları da eklendi. Hatta bu iletişim araçları neredeyse, insanların günlük hayatının ve toplumsal faaliyetlerin ayrılmaz-tamamlayıcı bir uzvu halini almaya başladı.

Gün geçtikçe aralarına yenileri eklenen sanal-internet ve sosyal medya araçları kitle iletişim araçları, kitleleri eğlendirip insanlara serbest zamanlarında hoş-eğlenceli anlar yaşatmanın ötesinde, çok daha farklı ve mühim işlevler icra edebilecek boyutlara ulaştı. Yaşanan bu değişim ve gelişim sürecinde medya, insanların algı, tutum ve davranışlarını etkileyebilme; yalnızca etkilemekle kalmayıp bunları değiştirebilme gücüne ulaştı. Geniş halk kitlerini hatta topyekûn toplumun sınırlarını, geniş ölçekli küresel kitleleri zorlamaya başladı.

Zaman içinde etki alanını hızla geliştirip gücüne güç katan medya, toplumların yapısını, mevcut düzenini ve fertler arasında yaşanan toplumsal ilişkiler yeni boyutlar kazandırma, bu ilişkilere yeni şekiller verme, onları yeniden üretme ve yorumlama gücüne - yeteneğine de sahip hale geldi. Bilişim teknolojilerindeki bu hızlı gelişmenin sebebiyet verdiği karşı konulması zor gücü sayesinde kitle iletişim araçları ve özellikle de yeni nesil medya, algı ve imaj oluşturmada, ya da var olan algı ve kanaatlerin değiştirilmesinde hayati derecede mühim görevler icra edebilecek bir potansiyele sahiptir. Başka bir ifadeyle medya, insanların ve geniş halk kitlelerinin algı ve kanaatlerinin oluşturulmasında, ya da yaygın tabirle algı yönetiminde çok büyük hizmetler yapabilir.

Atalarından kendilerine miras bırakılan İslam karşıtlığını, bunun da ötesinde İslam düşmanlığını yüreklerinin derinliklerinde barındıran odaklar, medyanın bu gücünün çok çabuk farkına vardı. İslam düşmanlığı neredeyse genlerine işlemiş olan bu gözü dönmüş güçler; günümüzde her fırsatta ve her ortamda, her türlü aracı kullanarak, gerçekte barış, kardeşlik ve sevgi dini olan yüce dinimiz İslam’a ve biz Müslümanlara saldırmayı kendilerine vazife addetmiş durumdadırlar. Hem gazete, dergi, radyo ve televizyon gibi geleneksel kitle iletişim araçları ve hem de dijital-sanal-sosyal medya bu güçler için en güçlü silah vazifesi yerine getirmektedir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
SON YAZILAR