Göknur Çekinmez

Göknur Çekinmez

Dünya Sokak Hayvanları Koruma Günü

Dünya Sokak Hayvanları Koruma Günü

 “BİR ÜLKENİN GELİŞMİŞLİK DÜZEYİ HAYVANLARA YAPILAN MUAMELEYLE EŞDEĞERDİR”
Her yıl 4 Nisan, tüm dünyada yaşamlarını oldukça zor koşullar altında geçirmeye çalışan sokak hayvanlarının durumuna dikkat çekmek ve farkındalık oluşturmak amacıyla “Dünya Sokak Hayvanları Günü” olarak kutlanmaktadır.
Dünya üzerinde milyonlarca sokak hayvanı bir yandan açlıkla, barınmayla ve iklim koşullarıyla mücadele ederken, diğer yandan da ne yazık ki şiddet ve istismara maruz kalmaktadır.  Bu manada 4 Nisan tarihi; Bu dünyanın sadece insanlara ait olmadığını,  bizlerle aynı havayı soluyan sevimli dostlarımızın yaşama haklarının güvence altına alınması ve kalıcı mutluluklarının devamının sağlanması hususunda tüm kesimlerin üzerlerine düşen görevlerini samimiyetle yerine getirmelerini hatırlatmaktadır. Unutmamamız gereken bir ülkenin, hatta bir mahallenin gelişmişlik düzeyini orada yaşayan hayvanlara yapılan muameleyle anlamak mümkündür.

Küresel bir salgın halinde ekosistemi alt üst ederek büyük acılar yaşatmaya devam eden COVID-19 ile ülkemiz ve tüm dünyanın amansız bir sınavdan geçtiği süreçte, hastalık seyri insandan insana bulaşma şeklinde devam eden COVID-19’un hayvanlardan insanlara bulaştığı şeklindeki yanlış bilgiler nedeniyle, insanlar can dostları acımadan sokaklara terk etmişler, onları virüsün görünmeyen mağdurları haline dönüştürmüşlerdir. Sahiplerine alışmış evcil hayvanların sokağa terk edilmesi, terkedilmiş hayvanların psikolojilerini olumsuz olarak etkilemiştir.

Uluslararası kuruluşların açıklamalarıyla COVID-19’un evcil hayvanlardan insanlara bulaşması ile ilgili bilimsel bir kanıt bulunamamıştır. Virüs bahanesi ile evcil hayvanların sokağa bırakılması kabul edilemez bir tutumdur. . Bilakis son çalışmalar, insanlardan evcil hayvanlara bulaşan COVID-19’un yeni bir varyantının bu hayvanlarda miyokarditte (kalp kası iltihabı) neden olabileceğini göstermektedir. Bu salgının bir sonucu olarak, sokakta yaşamak zorunda kalan hayvanlara yenilerinin eklenmemesi noktasında insanları sorumluluğa davet ediyoruz.

Yaşamın sokaktaki hayvanlar için hiç de kolay olmadığını biliyoruz. İhtiyaçtan fazla market alışverişlerinin yapıldığı, gıda israfının tehlikeli boyutlara ulaştığı günümüzde özellikle sokaklarda her gün aldırış etmeden yanlarından geçip gittiğimiz bu canların önemli bir kısmı; açlık, susuzluk, olumsuz çevre şartları ve bakımsızlıktan hayatlarını kaybetmektedir.

Ancak bugün sayısız sokak hayvanı sadece açlık ya da doğal şartların zorluğuyla değil, insanlar tarafından uygulanan akıl almaz şiddet ve işkenceler yüzünden de hayatlarını kaybetmektedir. Hayvanlara yönelik toplum vicdanını yaralayan eziyet, işkence, öldürme, cinsel şiddet ve hayvan dövüştürme gibi zalimce davranışlara son verilmesi için hayvanların bir eşya olarak değil bir can olarak değerlendirilmesi gerekmektedir. Bu fiiller kabahatler kanunu kapsamından çıkarılarak Türk Ceza Kanunu kapsamına alınmalı, adli para cezası yerine indirimsiz ve ertelemesiz hapis cezası verilmelidir.

Evcil hayvanların sokağa terk edilmesine engel olmak, hayvanlara uygulanan şiddetin önüne geçmek ayrıca yeterli bakım-besleme ve veteriner hekimlik hizmetlerinin sağlanabilmesi için TBMM’nin gündeminde olan 5199 sayılı Hayvan Hakları Kanunu’nun Hayvan Refahı koşulları dikkate alınarak ivedilikle revize edilmesi ve uygulamaya konulması sağlanmalıdır.

Sokak hayvanları meselesi toplumsal bir görevdir. Onlar sokak değil sahipsiz hayvanlardır. COVID-19 nedeniyle gerekli önlemleri alırken, sahipsiz hayvanları da unutmamalıyız. Bu konuda Belediyelerin ve ilgili kurum ve kuruluşların besleme odaklarını daha sık ziyareti ve daha fazla beslenme odağı oluşturması da vazgeçilmezdir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
SON YAZILAR