Dün Ankara bugün İstanbul
20 Aralık 2018 tarihinde yazdığım Ankara metrosunda intiharın önüne geçilmeli başlıklı köşe yazımın üzerinden tam 5 gün geçmesine rağmen yeni bir olay daha yaşandı.
Bu sefer acı haber İstanbul'dan geldi ve yine bir vatandaşımızın intihar etmesi nedeniyle seferlerde aksaklıklar yaşandı ve bunun yanı sıra ailesine acı haber ulaştırıldı.
Şimdi bu olaylar yaşanırken insan hayatının bu kadar ucuz mu olabileceği akıllara geliyor. Kısacası sadece bir intihar ile yaşam veda etmek bu kadar mı kolay, bu elbette düşündürüyor...
Ancak Ankara metrosunda intihar engellenmeli dediğim süreçte İstanbul'dan acı haber gelmesi sonrasında çok üzüldüm. Ben genelde yazılarımı erken saatlerde yazıyordum ama beklettim. Önemli bir haber veya olay yaşanır mı düşüncesine sığındım.
Tam o sırada geçen hafta yazdığım yazıyı okumak için hareket ettiğim esnada İstanbul metro intihar haberinin gelmesi "tesadüfün bu kadarı" dedirtti ve bu yazıyı yazmaya başladım.
Geçen hafta yazdığım yazımın içerisinde alınacak olan tedbirler ve uygulanması gerekenleri tekrar sıralamayacağım. Çünkü ölümün önüne daha nasıl engel konulacak bunu merak ediyorum.
İnsanlarımızın hangi sebeplerden dolayı ölümü göze aldıklarını bilmeden bize yazmak çok kolay geliyor çünkü.
Bizler bile en ufak sinirli halimizde veya istemediğimiz bir durum yaşandığında kendimizi kötü hissediyoruz. İhmal olabilir elbette ama bu demek değildir ki "insan hayatı çok ucuz."
Bu yüzden bize sadece kederli ailelere sabır dilemek düşüyor...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.