Doğu Guta vahşetine sessiz kalma
Suriye'nin başkenti olan Şam'da katil Esed rejimi kontrolünde bulunan Doğu Guta'da kimyasal silahlar düzenlenmeye devam ediyor. Yıllardan beri süre gelen bu Müslüman zulümleri artık kıyametin kopmasını istetiyor.
Öyle bir hale geldik ki, insanlar bu zulümlerin bir an önce sonlanması için kıyametin kopması için dua ediyorlar. Allah'a verilecek hesaplardan ötürü mazlumların canlarının yanmamasını istiyorlar.
Şöyle düşünüyorum da; acaba ben şu an bir İngiliz, Fransız veya Alman olarak bu saldırılara nasıl bir bakış açısı güdecektim gülecek miydim? Yoksa ağlar gibi mi yapacaktım? Ama şunu öğrendim. İyi ki Türk olarak doğmuşum ve saldırılar, katiller için Allah'ımdan yardım istiyorum.
Ama ortalık olarak ifade ettiğimiz toplumda öyle bir algı var ki, "aman bugün Suriye, yarın Filistin" hep aynı senaryo bakış açısı var. O kadar yobazlığa bürünmüş insanlar tanıyorum ki, bizim bu olmadığımıza inanmak istiyorum.
Vahşete sessiz kalınması neyin kafasıdır acaba? En kötü Kızılay ile yardımda bulun ya da ne bileyim maaşının en kötü 50-100 lirasını bir gaz maskesi veya gıda yardımı için gönderilecek TIR seferlerine bağışla.
Gerçi Afrin'de bizim ne işimiz var diyen insanlardan Doğu Guta'ya yardım etmesi beklenmez. Adamların Türklere destek verdiği yok ki, Müslümanlar adına yardımda bulunsunlar. Gerçi bu Müslüman olmadıkları için gerçekleşmiyor. Bakış açısı önemli. Boşuna yaygara çıkarmaya gerek yok. Elini vicdanına koyan, sağlıklı kararlar verebilir...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.