Devlet eli...
Siz hiç rast geldiniz mi sokakta kalan, ailesi sahip çıkmayan, madde kullanan çocuklara?
Ben çok karşılaştım. Çaresiz bir şekilde bekleyen, yaptığı hatalardan dolayı pişmanlık duyan ve devletin kendilerine sahip çıkmasını umut eden o çocuklara, gençlere.
Bu çocukları nerede mi bulabilirsiniz?
Durun siz hiç düşünmeden ben söyleyeyim. Ankara'nın çeşitli noktalarında kullanılmayan, terk edilmiş ve atıl vaziyette bekleyen binalarda bu kişileri rahatlıkla görebilirsiniz.
Peki nasıl mı?
Ne yazık ki ya madde içerken ya da alkol alırken!
Dalga geçiyorum sananlar olmasın ha! Yaşanan durum gerçekten böyle. Hemen bu konuyla ilgili yeni olan bir hatıramı aktarayım.
Kurtuluş Parkı'nın karşısındaki Aydoğmuş Sokak ile Servi Sokak'ın kesiştiği noktada boşaltılmış halde duran 4-5 katlı bir bina var. Tesadüf eseri karşılaştığımız binanın içine girdim ve camları kırık dökük binanın vaziyeti hakkında bilgi sahibi olmak için içeriyi geziyordum. Karşıma iki tane genç çocuk çıktı.
"Bu bina kimin, neden böyle?" sorusu karşısında o iki genç: "Ağabey biz bilmiyoruz. Biz sokakta kalıyoruz. Buraya gelip şarap içiyoruz, vakit geçiriyoruz" dedi.
O anda çok üzüldüm. Madde ve alkol bağımlısı olan gençlerimizin bir an önce kurtulması gerektiğini düşündüm.
Çünkü bu memleket için çalışması, üretmesi gereken çoğu genç heba oluyor. Bunları kurtarmak, hayata tekrar bağlamak mümkün değil mi?
Neden bir şey yapılmıyor? Yapılıyor da bizim haberimiz mi yok.
Bu kişilere yardım elinin uzatılmaması toplum için büyük bir tehlike oluşturuyor. Herkes ortak fikirde ki alkol ve madde bağımlısı olup sahip çıkılmayan, dışlanan kişiler toplum için tehdit oluşturuyor.
Bir vatandaş olarak merak ediyorum. Ankara Valiliği, Ankara Aile Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü, Ankara İl Sağlık Müdürlüğü, Ankara Emniyet Müdürlüğü ve bu konularla ilgilenen STK'lar ne yapıyor, ne gibi projeler üretiyor ve şimdiye kadar kaç tane gencimizi bu bataklıktan kurtarabilmiş?
Valimiz Ercan Topaca Bey, göreve geldiği günden bu güne bu durumlarla yakından ilgileniyor. Gençlerimizi zehirleyenlere rahat vermiyor. Ancak inanın bunlar da yetmiyor. Biz vatandaş olarak yetkililerimizden daha büyük gayretler bekliyoruz.
***
Hatırlatmak gerekirse geçtiğimiz günlerde Yusuf Ata'nın hikayesini gündeme taşımıştık. Haberi biraz hatırlatmak gerekirse 24 yaşındaki Yusuf Ata, uzun yıllar sokakta kalıyor ve tiner kullanıyor. Hayatını karartan bu illetten kurtulmayı istiyor ve biran önce kendisine tertemiz bir sayfa açmak istiyor. Devletten tek istediği: "Bana bir el uzatsınlar."
Yusuf gibi onlarca örnek var. Onları kaderlerine terk etmek bana göre en büyük yanlıştır. O kişileri dışlamakla bir yere varamayız.
İnsanı yaşat ki devlet yaşasın düsturunu asla unutmamalıyız.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.