Emrah ÖZCAN

Emrah ÖZCAN

Daha radikal kararlar alınmalı

Daha radikal kararlar alınmalı

Sevgili okurlar korona virüs vakaları her geçen gün artıyor. Ankara vaka artışında ise ilk sırayı çekiyor. İç İşleri Bakanlığı ile valilikler ek tedbirler alarak, korona virüs artışını bir nebzede olsa durdurmaya çalışıyor. Vakalardaki artışların en çok Ankara’da görülmesini ise uzmanlar çeşitli şekillerde yorumluyor. Kimine göre çevre illerden hastalanan kişilerin tedavi amaçlı Başkent’te gelmesi, kimine göre tatil sezonu olduğu için tatil bölgelerine giden Başkentilerin virüsü alıp gelerek yayması olarak gösteriliyor. Her iddianın olabileceği gibi bu iddialarında artışta etkisi olması gayet tabiidir. Bazı umanlara göre de kalabalık bir şekilde yapılan düğünlerin etkisi büyük oldu. Ankara düğünlerinin hepiniz bilirsiniz sazsız sözsüz düğün bulmak çok zordur. Bu tür etkinliklerinde artışta büyük etkisi olduğu kanaatindeyim. Ankara’da maske ve sosyal mesafe kurallarına çok dikkat edildiğini herkes biliyor. Özellikle denetim ve kontrol hat safhalarda. Pandemi sürecinde İstanbul, Bolu ve Antalya gibi farklı şehirlerde bulundum, Ankara kadar maske denetimi yapılan bir şehir görmedim. İstanbul’da dahi denetim çok gevşekti. Antalya turistik bir bölge olduğu için de çok denetim yapılmadığı kanattindeyim. Ama Ankara öyle değil. Merkezi yerlerde maskesiz iki adım dahi atmanız neredeyse imkansız. Buna rağmen vaka artışları en çok Ankara’da. Yani sadece bireysel alınan tedbirlerin vaka artışını engellemediği de apaçık ortada. Burada birey üzerine düşen görevi ne kadar yaparsa yapsın, toplu olarak yapılan aktiviteleri ilgili kurumlarca engellenmediği ve kısıtlanmadığı sürece artışın önüne geçilmiyor. Bu yüzden ilgili kurumlar daha net ve radikal kararlar almalı, kısıtlamalar getirmelidir.

Dört çeker rektör
İddialara göre Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Şükrü Beydemir 6 aylığına 81 bin 640 liraya mal olan lüks segment bir araç kiralatmış. İhale usulü ile kiralanan araç iddialara göre E segment diye tabir edilen lüks sınıftan, en az 230 beygir ve dört çeker imiş. Aylığı 13 bin 306 liraya tekabül ediyor. Yani rektörün bindiği aracın aylık maliyeti 5,8 asgari ücrete karşılık geliyor. Bu kadar da olmaz dedirtiyor. Orta segment bir araca binmek neden bu kadar zor anlam veremiyorum. Ego mu, kibir mi, tutku mu, adını ne koyarsanız koyun israfın kol gezdiği şu günlerde bunlara müsaade edilmemesi gerekiyor. Bunlara bir kısıtlama ve standart getirilmesi gerekiyor. İnsanlar ayda 2 bin liraya bir aile geçirmek için canla başla çalışıp mücadele ederken, sırf birileri kendi rahatı için kendi cebinden dahi çıkmayan parayla bunun neredeyse 6 katı bir ödemeyle aylık araç kiralayabiliyor. Ekonominin zor günler geçirdiği bu günlerde herkes elini taşın altına koymalı bu tarz haberlerle gündem olmamalı. Cumhurbaşkanı bunlara müsaade etmemeli. Makamın sadece lüksle, araç gereçle bir ilgisi olmadığını, makamın tevazü ve tasarrufla alakalı olduğunu da bir an önce anlamalıyız.  

Büyükşehirden çerez
Büyükşehir Belediyesi ekmek israfının önüne geçmek için Halk Ekmek Fabrikası’nın üretim fazlası ekmeklerini çerez haline getirmeye  başlamış.  Fırında pişerken şekli bozulan veya az pişmiş ekmekler, ekstrüzyon yöntemi kullanarak atıştırmalık haline getiriliyormuş. İçerisinde katkı maddesi bulunmayan çerezlerin yağ oranı ise diğer ürünlere göre yüzde 60’mış daha az imiş. Umarım bu tarz çalışmaların devamı gelir. Halk ekmekte üretilen ürünler hem sağlık açısından hem de fiyat ve kalite açısından daha uygun. 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
SON YAZILAR