Feyzullah Doğru

Feyzullah Doğru

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sözleri İran’ı çıldırttı!

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sözleri İran’ı çıldırttı!

Bölgemizde bulunan ülkelerin altını oymak için her türlü dalavereyi çeviren İran’a karşı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yapmış olduğu “ Pers milliyetçiliği” uyarısı Tahran yönetimini bir hayli rahatsız etmiş gözüküyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın geçtiğimiz günlerde gerçekleştirmiş olduğu Suudi Arabistan ve Körfez ülkeleriyle birlikte ortak savunma anlaşması yapması Tahran yönetimini çok kızdırmış durumda.
Bölgemizde tansiyon giderek yükselirken, bu durum karşısında Türkiye’nin ve diğer ülkelerin İran’ın hangi adımlarından rahatsız olduğunu konuşmamız gerekiyor.
Türkiye heyetinin Suudi Arabistan ve Katar’a yapmış olduğu ziyaretler ekonomik ve finansal ortaklık üzerinden çokça yazılıp çizildi. Ama gözlerden kaçan bir şey var ki bunlardan biri de savunma ekonomisi döneminin başlangıcı olarak söylenebilir.
Suudi Arabistan’ın ekonomik olarak yaşmış olduğu sıkıntılar ve Körfez ülkelerinin yıllardan beri ABD bankalarında tuttuğu yüz milyarlarca doları bulan birikimlerini alamaması ve üstüne üstlük bir de güvenlik tehditleriyle karşı karşıya kalması Türkiye ve bölge ülkeleri arasında yeni bir yakınlaşmanın zemini hazırladığı görüyoruz. Bu yeni gelişme Türkiye’nin savunma sanayisi için büyük bir fırsat olarak karşımıza çıkıyor.
İran’ın yayılmacı “Pers milliyetçiliği” anlayışı tehlikesi Suudi Arabistan ve Katar, Bahreyn gibi Körfez ülkeleri için durum ekonominin çok ötesinde büyük bir önem taşımaktadır. Olası bir tehdit ülkelerin içlerine kadar taşınacak boyutta tehlike arz etmektedir. İran’ın asıl amacı artık daha net gözükmektedir.
Bölgemizi cehenneme çevirmek için her türlü terör örgütlerinin sırtını sıvazlayan ve Yemen’den İslam aleminin kalbine doğru gönderilen İran füzeleri niyetini ortaya koymaktadır. 
İran’ın Suriye üzerinden koridoru derinleştirerek Türkiye ve Arap dünyası arasında bir uçurum oluşturma senaryosuydu ancak bu hesap Fırat Kalkanı Harekatıyla bozuldu. Türkiye’yi durdurmak ve bölgedeki ülkeleri sömürmek üzerine kurulu senaryo asılında 15 Temmuz’un devamında doğu ayağı olarak görebiliriz. İran’ın bir an önce Suriye ve Yemen üzerinde yapmış olduğu politikalar üzerinden kendini hesaba çekmesi gerekiyor. Aksi halde İran ve bölgesinde bulunan ülkelerle arasındaki ilişkilerin farklı boyuta dönüşmesi an meselesidir.
Bölge kaynayan bir kazan misali fokur fokur kaynarken, İran’ın ne hesap içinde olursa olursun İslam aleminin asla geçit vermeyeceği ortadadır. Ortada apaçık duran bir şey var ki oda Türkiye ve İran arasında bir kriz ardından savaşın kapılarını aralamaktan başka bir şey değildir. Tahran yönetiminin şuan ABD’de dahil bir çok ülke tarafından tehdit olarak görülmesi ve bu açıklamalar sonrası yeni bir planın uygulamaya konulduğu ve tehlikeye karşı ivedi bir şekilde adımlar atılması gerekmektedir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
SON YAZILAR